Şu Acayip Balıklar

Özkan Öze (Tarık Uslu)
Yunuslara Yapılan Zulüm...
Karnında bebeğini taşıyan anne yunuslar, abuk sabuk gösteriler yapmaya zorlanırlar Seyircilerin çok hoşuna giden ve çılgınca alkışladıkları bu gösteriler, yavru yunusun daha anne karnında ölmesine sebep olur. Bir şekilde ölmeyip doğacak kadar büyüyen yunuslar ise, çoğu zaman doğarken ölürler. Çünkü özgür yunuslar sürekli yüzerler. Vücutları sürekli hareket ettiği için doğuma hazırlanır. Havuzlarda ise bu mümkün olmadığı için anne yunus sağlıklı bir doğum yapamaz. Yavrular, doğum sırasında boğulup ölür... Ve doğarken boğulup ölen yavrusu karşısında, azıcık adam olan, içinde azıcık insanlık kalmış herkes, anne yunusun, yüzündeki bütün o silinmez gülümsemeye rağmen nasıl da hüzünle ağladığını görebilir...
Sayfa 136 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Bir Yaratılış Hârikası: Okçu Balığı
Tatlı sularda yaşayan okçu balığı, su yüzeyine yakın yerlerde gezip tozarken hemen yukarıda bir ağaç dalının üzerinde oturmuş manzarayı seyreden bir böcek gördü mü durur. Ağzını su ile doldurur ve durduğu yerden böceğe su püskürterek onu aşağıya düşürür. Okçu balığı öyle özel bir yaratılış harikasıdır ki, avını tam isabetle vurduğu anda, onun nereye düşeceğini çoktan hesaplanmıştır bile... Saniyenin onda biri gibi olağanüstü bir hızla yapılan bu hesap neredeyse hiç şaşmaz! Eğer bir kaleci bu kadar hızlı ve doğru hesap yapabilecek olsaydı, penaltı atışlarında bile her halde hiç gol yemezdi. Fakat durun bir dakika! Her böceğin kendine göre bir ağırlığı ve vücut yapısı olduğuna göre düşme hızı ve şekli de farklı olacaktır. Üstelik böcek suya ne kadar uzaklıktadır? Üzerinde bulunduğu dal hangi açı ile aşağıya doğru eğilmiştir? Bütün bunlar böceğin düşeceği noktayı belirleyen önemli konulardır... Fakat okçu balığı için avına tek bir bakış atmak yeterlidir.
Sayfa 56 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Bir mavi balina 180 ton ağırlığındadır.'' ''Balinaların solungaçları yoktur, akciğerleri vardır.''
Balıklar Uçabilir mi?
Uçan balıkların kırlangıçlar gibi V şeklinde kuyrukları vardır. Daha çok sürüler halinde dolaşan bu balıklar, büyük balıklar tarafından kovalandıklarında canlarını kurtarmak için var gücüyle yüzmeye başlarlar. Fakat baktılar ki olacak gibi değil, suyun içinde pazar pahalı, fırlayıp su üstüne atarlar kendilerini... İşte o anda kocaman göğüs yüzgeçleri açılır ve balıklar, hava da biraz rüzgarlı ise, 200-300 metre kadar yol alabilirler. Hızları azaldığında ise asıl ait oldukları yere yani suyun içine düşerler...
Sayfa 44 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Anavatanlarının kokusunu alan somon balıkları sürüler halinde nehre doğru yüzmeye başlarlar. Bu uzun bir yolculuktur ama asıl yolculuk nehrin okyanusa döküldüğü noktaya vardıklarında başlar. Çünkü bundan sonra akıntıya karşı yüzmeleri gerekmektedir... Akıntıya karşı yüzmenin ne kadar zor olduğunu az çok yüzebilen herkes bilir. Bu iş, somonlar için de zordur... Somonlar gürül gürül akan nehir sularında akıntıya karşı günlerce yüzerler. Geliş yolculuğunda işlerini kolaylaştıran her şey şimdi birer engel olarak karşılarına çıkmıştır. Sert kayaların üzerinden atlarlar, üç metreye kadar zıplayıp, üstlerine akan tonlarca suyun içinden sıçraya sıçraya ilerlerler. Bazıları kayalara çarpıp yaralanır ama bu bile onları yollarından alıkoymaz...
Sayfa 78 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Denizde gördüğünüz ve şekli balığa benzeyen her canlı balık mıdır? Bunu anlamak için kuyruğuna bakın! Balıkların kuyruğu diktir. Oysa ötekilerin kuyruğu yataydır!
Sayfa 40 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Flipper'in aslında gülümsemediğini, yunus balıklarının yaratılıştan gülümseyen bir yüz ile dünyaya geldiklerini ve ölüyor olsalar da, yüzlerindeki bu gülümsemenin kaybolmadığını öğrendiğimde ise, yüreğim çok fena burkuldu...
Sayfa 139Kitabı okudu
Her sakallıyı dedeniz her suda yüzeni de balık sanmayınız
Sayfa 113 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Bir mavi balinanın dili yaklaşık üç ton gelir. Yani neredeyse bir fil kadar !
Sayfa 110 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Sonuç mükemmel değildi. Ama mükemmele yakındı. Çünkü mükemmel olan köpekbalıklarının yaratılış harikası derileriydi.
Sayfa 51 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çünkü kediler bizimle aynı dünyada yaşarken balıklar su dünyasına aittir.
Sayfa 22 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
O korkunç ağız köpekbalığı gibi bir avcının en çok ihtiyacı olan şeyle sürekli yenilenen dişlerle donatılmıştır
Sayfa 101 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Hasta ve yaşlı yunuslar asla tek başına bırakılmaz sürü içinde korunup gözetilirler.
Sayfa 139 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Köpek balıkları bir bakıma denizlerin devriye görevlileridir.
Sayfa 91 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Galeofobi yani köpekbalıklarından tırsma hastalığı
Sayfa 84 - Uğur böceği yayınlarıKitabı okudu
Resim