Su Başında Durmuşuz

"Erkekler politik ve ideolojik alanlardaki büyük hayal kırıklıklarına, kadınlara oranla çok daha güç dayanıyor, çok daha kuvvetle sarsılıyorlar. Ben buna doğu ülkelerindeki büyük rejim değişiklikleri sırasında tanık oldum. Bu, belki de, doğanın kadını analığa aday olarak yaratması ve bu nedenle kadına daha büyük direnç vermesindendir."

Su başında durmuşuz
Çınar,ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz
Su serin,
Cınar ulu
Ben şiir yazıyorum
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak
Cok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Cinara, bana, kediye, güneşe bir de ömrümüze...

"..omuzlari ustunde tasidigi kafada bir beyninin oldugunu ve bu beynin soylenenleri oldugu gibi kabul etmeye degil aklin suzgecinden gecirmeye yaradigini bilmek.."

..rezillik olurdu, zulüm mü zulüm, ayrılmak dünyadan bahar vaktinde...

Stalin'i, şahsa tapma denen fenomeni hangi koşulların, temeldeki hangi bozuklukların yarattığını açıkça görmek, kökte var olan bu çarpıklıkları ortaya koymak gerekirken bu yapılmadı. Marksizmi ve diyalektiğin kurallarını papağan gibi ezberlemiş olanların, bunları ·güncel konulara uygulamaktaki neredeyse kasıtlı denecek hatalı ve ters yaklaşımlari ve bunu da Marksizm adına yaptıklarını iddia etmeleri, belki de buna inanmalari, çarpıklığın sanıldığından daha ciddi olduğunu göstermeliydi o zaman. Şurası muhakkak ki, SBKP 20. Kongresi, Macaristan'daki olaylarin da akışını olağanüstü hızlandırmıştı.

"Masaya vurdum. 'Bu genç kız, bir komünisttir!' dedim. Görevi, kendisini bekliyor. "

İnsan gerçekleri görmek istemez, görmemekte direnirse, aksayan, hem de temelde aksayan şeyleri cesaretle ortaya koymaktan hep kaçınırsa, günün birinde, silip süpürürler adamı, silindir gibi geçerler üzerinden.