Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
Şu Bizim Hortlak
Oscar WildeŞu Bizim Hortlak Yorumları ve İncelemeleri
Şu Bizim Hortlak yorumları ve incelemelerini, Şu Bizim Hortlak kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Şu Bizim Hortlak puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.45 syf.
7/10 puan verdi
About The Canterville Ghost
In this book review, I prefer to summarize the plot with my own words. So, it may contain some spoilers.
Horace B. Otis who is a wealthy American, buy a damned (i.e. taunted) house in spite of warnings. His family consists of his wife, his eldest son (Washington), his daughter (Virginia), and his twin sons.
As soon as they move their new house, a stubborn stain becomes problem for days. Then the Canterville Ghost appears one night, but nobody gets scared contrarily. This situation makes our well known ghost feel disappointed and he decides to take revenge on them for that reason. Although he tries to do his best, he is more and more teased and ignored. Finally he accepts that he lose his former status and effect. And he begins to get depressed and become skin and bones.
During the visit of Duke of Cheshire, Virginia discovers the secret place of the ghost accidentally and comes across the ghost also. In the meanwhile, the ghost ask her for help in order to reach a peaceful death. Virginia accepts this offer and two of them get disappeared.
Virginia cannot be found for a while and this makes the Duke very upset. Virginia appears a few hours later and explains that the Canterville Ghost i.e. Sir Simon finally reach eternal peace. Sir Simon gives Virginia a box filled with jewels to show his affection before his death. Virginia leads her family to the secret place for Sir Simon’s dead body and four days later they makes a funeral in order to bury the carcass.
Afterwards, Virginia marries the Duke and never tell anyone about her experience with the Canterville Ghost. She holds in high esteem and affection for him and his memory.
Enjoy the reading.
İki öyküden oluşan, bir solukta okunabilecek kısacık bir kitap. Öykülerden biri herkesin bildiği Mutlu Prens diğeri ise kitaba adını veren Canterville Hayaleti'ydi. Severek okudum.
Jack London için söylenen bir söz vardır 'Gözünüzü kapatın ve London okuyun." diye. Bahsi görüyorum ve artırıyorum Wilde'yi herhangi bir zamanda ve mekanda gözlerinizi kapatmayı dahi düşünmeden okuyun. Yazdıklarından her zaman zevk alacağımız eserler oluşturduğuna eminim.
Kitap 2 öyküden oluşuyor. İlki Mutlu Prens diğeri kitaba ismini veren Cantervilla Hayaleti. Lacivert klasikler yazarın öykülerini kendi düzenlerinde birleştirmişler. Bu seriyi almamıştım iki kitap bana hediye geldi. Mutlu prens kitabını İş bankası yayınlarından okumuştum. Direk diğer öküyü okuyarak başladım. Gotik edebiyatın güzel yazarı bu hikayyei de çok güzel yazmış ve mesajları serpiştirmiş. Öykünün genel konusu ise; bir eve musallat olmuş hayaletle ilgili olayları anlatıyor. Bu hayalet, eve her taşınan aileyi korkutarak ailelerin başka yerlere taşınmasına neden olmaktadır. Evin yeni taliplileri ise hayalet olayından haberdar olmalarına rağmen bunu ciddiye almayıp evi satın almaya karar verirler ve hayalet de görevini yapmaya kaldığı yerden devam eder. Ancak bu sefer karşısında daha önce görmediği bir aile vardır ve işi eskisinden çok daha zordur...
De Profundis” sonrası okuduğum “Dört Dublinli”nin kahramanlarından biri olan Oscar Wilde ‘dan gotik bir kurguyla geldim bu defa
#lacivertklasikler içinde yer alan Oscar Wilde'ın bu kitabı iki öyküsünü içeriyor.
Biri her yaş grubunun okuması gerektiğine inandığım #mutluprens diğeri de mizahi ve satirik bir kısa öykü olan Canterville Hayaleti.
Wilde'ın 23 Şubat ve 2 Mart 1887'de “The Court and Society Review'da” iki bölüm halinde yayınlanan ilk öyküsü…
Hikaye, ölü bir İngiliz asilzadesinin hayaletinin musallat olduğu bir şatoya taşınan Amerikalı bir aile hakkında.
Küçük bir nefes alma durağı olacak bu 54 sayfalık #wilde güzelliğini unutmayın derim.
273 - Bu minik kitapçık biri kısa diğeri nispeten daha uzun 2 öyküden oluşuyordu. Öykülerden ilki, Mutlu Prens biraz “herkesi güldüren bir palyaço varmış sonra bir gün adamın biri doktora gitmiş mutsuzum demiş doktor da herkesi güldüren palyaço var ona git demiş adam da demiş ki o palyaço benim” tadında bir öykü gibi geldi bana. Bu öyküye dair ona bir çift laf edebiliyor olsaydım eğer “Oscar Wilde, bundan daha iyisini yapabilirsin, nitekim yaptın da” demek isterdim.
Kitaba ismini veren ikinci öykü ise isminden mütevellit nedense Edgar Allan Poe tarzı bir korku öyküsü olacakmış gibi gelmişti bana. O da öyle değilmiş. Daha çok “Canterville Hayaleti’nin dramı” imiş. Bu ikincisini okurken hissettirmeye çalıştığı üzere önce hayaletin başarısızlıklarına güldük eğlendik, sonra da içine düştüğü duruma ve mahvoluşuna kederlendik. Onun dışında ise karakterleri ve mekanları itibarıyla standart bir 19. yy Londra’sında geçen öyküydü.