Ortadoğu bu karanlık günlerden geçerken, Ortadoğu’nun bir parçası olan Türkiye de Yeni Sevr’e götürülmek isteniyor. Ve orada en az üç parçaya bölmek istiyor Türkiye’yi ABD Emperyalistleri. Bunu saklayıp gizlemiyorlar. Haritalarında açıkça gösteriyorlar. Ve bu projelerini hayata geçirmek için emperyalistlerin Ortadoğu’da belirledikleri, tayin ettikleri Eşbaşkan kimdir?
Bu acı sorunun daha acı cevabı şudur: Türkiye’dir. Yani Recep Tayyip Erdoğan’dır. (Bilindiği gibi diğer Eşbaşkan İspanya Başbakanıdır.)
İşte, olaylar gözümüzün önünden hızla akıyor ve Türkiye hızla Suriyeleşiyor. Yani emperyalistlerin insanlık, halk düşmanı projesi hızla yürütülüyor. Bunun Eşbaşkanlığını yapan AKP’giller, Halklarımızı birbirine kırdıracak bu projenin Eşbaşkanlığına devam ediyorlar. ABD’nin kara gücüne dönüşmüş, PKK, PYD ile el ele, karşıt yönlerden vurarak, Kürt ve Türk Halkının arasındaki gönül bağlarını bir bir koparıyorlar. Her iki taraftan da toprağa gencecik bedenler düşüyor. Toprağa düşen her bedenle birlikte halkların kardeşliği de derin yaralar alıyor. Halklar birbirinden koparılıyor.
Yetmedi… AKP’giller, başlamasında büyük rol sahibi oldukları Suriye iç savaşında (bilindiği gibi birkaç hafta içinde Emevi Camii’nde namaz kılacaktı hazret) artık dışarıdan müdahale ile yetinmeyip, ÖSO denen caniler grubunu kalkan ederek, bizzat Suriye’ye soktu ordumuzu. Bununla da yetinmiyor; Emperyalistlere yalvarıyor; “Beni de Musul’a müdahalede kullanın”, diye.
İşte özel olarak Türkiye, Ortadoğu ve genel olarak dünya, daha doğrusu ezilmiş-mazlum halklar, böylesi bir ölümlerden ölüm beğen emperyalist kuşatması altındadır.
Bu günlere, verilecek en doğru ad; “Şu Kara Günler” olurdu. O yüzden kitaba da; “Şu Kara Günlerin Değerlendirilmesi” adını vermek uygun görülmüştür.