Tasavvufa göre damla kesrettir, deniz ise vahdet ve birliktir. Damla denizde pek çoktur, kesret hâlindedir.Bütün damlaların denize özlem duyması, kesret âleminde olan insanın da kendi özüne doğru yol alması, yani sufilerin Allah'a ulaşma yolundaki, vahdete ulaşma yolundaki çabaları ile örtüştürülerek dile getirilir. Tıpkı damlaların denize ulaşma yolundaki çabaları gibi,oralarda kalarak, buralarda oyalanarak, şuralarda kendilerini eğleyerek, ötelerde yolunu şaşırarak, çırpınarak, koşarak, dövünerek...
Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânın sözün
İhtiyat ilen içer her kimde olsa yâra su
(Ey sevgili! Yaralı gönül senin peykânının sözünü vehm ile söyler. Nitekim her kimde yara olsa, suyu ihtiyatlı içer...)
Cihan o gül gibi görmedi cihân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı
"Zaman yaratıldığından ve gülün güzelliği dillerde destan olduğundan beri, zaman; Rasûlullah gibi bir gülü görmemiştir."