Arkas Sanat Merkezi Su Manzaraları kitabı, Batı resim geleneğinin önemli bir bölümünü oluşturan peyzaj resmine ışık tutuyor. 19. yüzyılın ilk yarısında başlayıp 20. Yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanan döneme ait eserlerden oluşan bu seçki, Avrupa peyzaj resminin önemli temsilcilerini tek çatı altında topluyor. Büyük bir kısmı ilk kez sergilenen ve tamamı Arkas Koleksiyonu’na ait olan 90 eser, 150 senelik tarihe tanıklık etme fırsatı sunarken, Paris’in sanatın başkenti olduğu dönemlerdeki hareketliliğini de gözler önüne seriyor. Yenilikler ve devrimlerle dolu 19. yüzyıl, sanatın gelişimi ve değişimi açısından oldukça verimli bir dönemdi. 19. Yüzyılın ilk çeyreğinde manzara resmi, bağımsız bir tür olarak kabul görmeye başladı. 19. yüzyıla kadar resimde stüdyo geleneği hakimken, bu yüzyılda devrimsel nitelikteki yenilikleriyle sınırları kaldıran sanatçılar, açık hava resmine yöneldi. Sanatın çokça sorgulandığı bu dönemde, değişen resim gelenekleriyle sanat akımları da şekillendi; tuvallerdeki doğa çok farklı ifadelere büründü. Barbizon Okulu, Empresyonizm, Sembolizm, Post-Empresyonizm, Fovizm ve Ekspresyonizm gibi yeni sanat akımları ortaya çıktı. 19. ve 20. yüzyılda peyzaj resim geleneğinin tarihteki yolculuğunu yansıtan Su Manzaraları seçkisi Eugéne Boudin, Jean-Baptiste Camille Corot, Maurice de Vlaminck, Francis Picabia, Henry Lebasque ve Hippolyte Camille Delpy gibi pek çok önemli ressamın imzasını taşıyor. Tamamı Arkas Koleksiyonu’ndan seçilen, birçok farklı yaklaşımdan ilham alan bu 90 eser, dönemin yetenek yoğunluğunu ifade ediyor. Kitapta yer alan eserler, Seine Nehri kıyılarından İskoçya ve Alpler’deki göllere, Akdeniz’in sıcak ışığına, Kuzey Denizi’nden Avrupa’nın ırmaklarına uzanan geniş bir coğrafyaya ait tasvirlerle izleyicileri masalsı bir gezintiye davet ediyor.
