Nietzsche'nin okuyun dediği 3 Alman düşünürden biri olduğu ve bu seriyi sevdiğimden edindiğim kitap, içeriğinde 3 makaleyi barındırıyor. İlkinde, saç kuyrukları üzerinden (domuz kuyruğu, İngiliz buldog kuyruğu vs) insan tahlillerine özenen #lichtenberg ikincisi ve bu kitaba ismini veren makalede,dört yılda bir doğum günlerini kutlamak zorunda kalan bahtsızlara tam olarak doğdukları saati belirleyip her yıl 6 saat ileriye alarak 28 şubat yada 1 mart'ta kutlamalarını salık veriyor insanlara. Son makalesinde ise; Alman şair ve çevirmen Vob'un Yunanca'dan Almanca'ya çevirdiği bir ses özelinde kelimenin yanlışlığını alaya alarak, pek çok dilden örneklerle onu yeriyor.
Açıkçası; kullanılan dil, eğitimli bir fizik profesörüne göre bile edebi açıdan düzgün ve hicivlerle (Örneğin: 'Bu kuyrukta şeytanın dişi domuzluğunu göremiyorsan... kitabımı elinden bırak; fizyoloji senin harcın degil' diyor) dolu. Ancak gerek konuların basitliği gerekse yapılan anlamlandırmaların yöreselliği (bir Almana özel) metni sıkıcı kılıyor. Keşke aynı seriden diğer eserini seçse idim: #kendinehepsaldırinsan