Kimse,varsayım ile kanıtı her daim birbirinden ayırabilecek kadar tarafsız olamaz. Bir şeyi kesinkes bildiğimize inanırız,kendimizi kaptırıp yanlış yollara saparız ve tekrar doğru noktaya dönmek hiç de kolay değildir.
Polisiye filmlerde,ona bağırdığınızda suçlu itiraf eder; gerçek hayatta bu iş o kadar kolay değildir. Ve bir adam elinde kanlı bir bıçakla bir cesedin üzerine eğilmişse,o katildir. Aklı başında hiçbir polis, o adamın tesadüfen ordan geçtiğine ve yardım etmek için bıçağı çekip çıkardığına inanmaz. Komiserin çözümün fazlasıyla basit olduğu lafı, senaristlerin icadıdır. İşin aslı tam tersidir. Ortada olan, en muhtemel olandır. Ve neredeyse her daim doğru olan da odur.
Karim, bir kölenin oğlu olan Archilochus’un cümlesini düşündü: “Tilki pek çok şey bilir, ama kirpi tek bir şeyi.” Bu Karim’in hayat prensibiydi. Yargıçlar ve savcılar tilkiyse eğer, Karim de kirpiydi ve sanatını iyi öğrenmişti.