"Kimse kimseyi anlamıyor, herkes telaş içinde koşturuyordu. Herkes gerçeği kendisinin bildiğini düşünüyor, karşısındakinin bunu anlamıyor olmasından acı çekiyor, göğsünü yumrukluyor, ağlıyor, kıvranıyor, ellerini ovuşturuyordu. Kimi yargılayacaklarını,nasıl yargılayacaklarını bilmiyorlar; neyin iyi neyin kötü olduğunda anlaşamıyorlardı. Kim suçlanacak, kim aklanacak, kimsenin bildiği yoktu. İnsanlar anlamsız bir hınç ve öfkeyle birbirini öldürüyorlardı."
Kendi uydurman olan bir yalan söylemek başka bir ağızdan işitilip tekrarlanmış bir gerçeği söylemekten hemen hemen daha iyidir. Birinci ihtimalde sen bir insansın, ikincisinde ise, papağandan hiç farkın yoktur."
" Ne olursa olsun bir şeyler yapmak için karar vermeli ya da büsbütün yaşamaktan vazgeçmeli, kesin olarak, olduğu gibi kadere boyun eğmeli, her türlü çalışma, yaşama ve sevme haklarından vazgeçerek içimde bulunan bütün tutkuları boğmalıyım."