"Zenginlerin bazı partilere para yardımı yaptıklarını
söylediniz. Bunlar talana alışmışlardır. Zenginler iktidara geçecek hükümetten bir şey bekliyorlarsa müsaade etmeyeceğiz, dediniz. Bir parti iktidara geldikten sonra bu nasıl olacak, kim müsaade etmeyecek?"
"Gerçek demokrasinin ilk koşulu, güven altına alınmış toplumsal adalettir. Bir ülkede toplumsal adalet yoksa orada demokrasiden söz etmek sömürgenlerin halkı kandırmaca oyunudur. Bir ülke hangi ölçüde toplumsal adalet ölçüsüne yaklaşabilmişse o ölçüde demokratiktir."
Yurt, yalnız iktidarda olanların düşündükleri biçimde sevilmez. Onu sevmenin, sevmeyi bilmenin türlü türlü yolu vardır. Gerçek ulusal birlik, bu ayrı ayrı, birbirine karşıt düşüncelerin düzeninden doğar.
"Ezilenlerden yana oldun mu kominist, doğruyu savundun mu, yine komünist... Bunun sonu neye varır? Asıl komünizm propagandası yapan bunlar Çünkü onların çabasıyla günün birinde,komünistlerden başka doğru söyleyen, ezileni savunan kalmayacak."
"Bizdeki görüş ayrılıkları, Batıdakilere benzemez. Bizdeki ayrılmalar, örneğin şöyledir: "Vatan Cephesine girenler, girmeyenler", "Ali Beyi sevenler, sevmeyenler"Alaturka müzikten yana olanlar, Batı müziğini beğenenler","Fenerbahçeliler,Galatasaraylılar"...
Bunlardan daha öte sorunları düşünmeye hakkımız
yoktur. Sağ olsunlar, başımızdakiler bizim yerimize düşünürler. Bunca kişi yerine düşünmek için, kimbilir nasılda yorulurlar..."
Bizdeki devletçilik, bir yandan sosis sokup, öbür yandan sığır çıkaran fabrikaya benzer. Durmadan zengin üretir, böylece yurdun kalkınacağını sanırlar.