Suçluyorum

Emile Zola

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Can Atalay…
Bu kitabın tek derdi var; hak, hukuk mücadelesi… Kim olduğunun, kimliğinin, dininin, dilinin, ülkenin, ne olduğunun önemi yok; sadece adalet çığlığın yüksek diye suçlanmak, sadece bu mücadeleye destek olduğun için suçlanmak… Kitabı okurken baştan sona aklıma gelen tek kişi, Can Atalay’dır. Haksızlığın, hukuksuzluğun, suçlanmanın bugün itibariyle ülkemizdeki en net adıdır; Can Atalay. Siyaset yapmak değil amacım, kaldı ki bugün itibariyle bu konu siyaseti aşıyor, yapılan hukuksuzluk karşısında bir ülkenin geleceği söz konusu. Biz şu anda yaşadığımız olaylar karşında doğruları söylemeyeceksek, adil olan tarafı savunmayacaksak, bugün daha cesur olmayacaksak, daha yüksek sesle adalet istemeyeceksek, ne zaman isteyeceğiz? Sen bu satırları okuyup hala susan arkadaşım; Hukukun üstünlüğü, senin şahsi çıkarının üstünde olmak zorunda… Sen bugün susmaya devam edersen, yarın anayasal düzen ortadan kalkmış olacak… Ayaklar altına alınmasını görmezden geldiğin bu hukuk, bu adalet bir gün sana da lazım olacak! 09.11.2023
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
Reklam
48 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Kitabın özü, Emile Zola'nın 13 Ocak 1898 günü, bir Fransız gazetesinde Cumhurbaşkanı'na hitaben yayımladığı ve Fransız ordusuna yönelik "Suçluyorum" başlıklı mektubudur. Kitabın içerisinde Emile Zola'nın bu mektubundan önceki siyasi döneme ve sonraki siyasi döneme de yer verilerek mektubun ülkede neleri değiştirdiği anlatılmış. Benim bu
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Aydın kime denir?
Sizce aydın kimdir, kime denir? Bence aydın doğruları araştıran ve haykıran, çile çekeceğini de bilse gerçeklerin peşinden koşan, koşabilendir. Bir yerde aydın muhalif insandır. Düzen kimin düzeni olursa olsun, o düzen içerisinde az yada çok bozukluk, çarpıklık, yalan, hırsızlık, ahlaksızlık vardır. Aydın ise bu eksiklik ve bozuklukları
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Suçluyorum, en sevdiğim yazarlardan biri olan Emile Zola’nın, 19.yy sonlarında Fransa’da Yahudi bir subayın haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Olayı karşısında tepkisini dile getirdiği, 13 Ocak 1898’de L’Aurore adlı gazetede yayımlanan, Cumhurbaşkanına Mektup alt başlıklı yazısı. Zola, zaten çok sevdiğim bir yazardı;
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bu kitapta ZOLA dönemin Cumhurbaşkanına , iftiraya uğramış zavallı bir Yunanlı için mektup yazar onu savunur gerçekleri göz önüne serer hatta bu uğurda davalara bile düşer. Sonunda yine de kazanır Ve bu iftirayı atıp sıcacık evinde uyumaya ve hatta yasamaya devam edenler için şöyle söyler: "Üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar, eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar!”
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Dreyfus adlı subayın haksız nedenlerle dolu, baştan savma yargısının konu edildiği ve Zola’nın 13 Ocak 1898 tarihinde L’Arore gazetesinde yayımladığı
Suçluyorum
Suçluyorum
‘u dönemin Cumhurbaşkanı’na (Felix Faure) yazılmış bir açık mektuptur. 19. yüzyıl sonlarına doğru Dreyfus kapalı kapılar arkasında yargılanır ve
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
En sevdiğim paragrafı alıntılayarak başlamak istiyorum. "Evet! Bu utanç verici gösteriyi izliyoruz, borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık, onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürümeye başlamış demektir. /sf.29" Kitabı okuduğumda aklıma ilk gelen şey, bırakın büyük haksızlıkları, müdahale etme çemberimiz de olan küçük haksızlıklara bile ne kadar itiraz edebiliyoruz! Elimizdekileri o kadar sahiplenmişiz, onlara o kadar alışmışız ki onları kaybetmeme uğruna dilsiz şeytan olmaktan geri durmuyoruz. Bence gerçek ile mücadelenin, adaleti savunmanın ne demek olduğunu bir örnek ile görmek istiyorsak bu mektup niteliğindeki eseri mutlaka okumalıyız. Emile Zola’nın, 19.yy sonlarında Fransa’da Yahudi bir subayın haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren Dreyfus Olayı karşısında tepkisini dile getirdiği, 13 Ocak 1898’de L’Aurore adlı gazetede yayımlanan, Cumhurbaşkanına Mektup alt başlıklı yazısı. Kitaba ek olarak Tahsin Yücel bizlere olayın öncesi ve sonrasını açıklayarak çok güzel bir açı sağlamış. Tüm kitap boyunca beni en çok etkileyen şey Emile Zola'nın adalet duygusu ile gereçkleri açığa çıkartmaktan bir an bile vazgeçmeyişi oldu. İtibarını, kariyerini hatta hayatını bile düşünmeden, doğru olduğuna inandığı şeyi yapması. İyi okumalar..
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
İnsanlık tarihinde adalet kavramı malasef yok ...bir subay haksiz yere suçlamayla mahkum oluyor. Emile Zola ise o dönemin haksızlığina başkaldıran insanlardan olup o dönemin cumhurbaşkanı na mektup yazar ve böyle gelişir kitap ..düzene. Başkaldıran bir tipleme ve kimsenin yapamadığı şeyi yapar ...klasikler de yerini almış bir kitap olup okumadan geçmeyin derim......tabiki Zola....!!!!
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
Reklam
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Suçluyorum! 1894 yılında, asırdan daha uzun zaman önce tüm imkansızlıklara rağmen ülkenin ordu kararlarını, kararlara sessiz kalan cumhurbaşkanını, dönemin en önemli kişilerini haksızlıklara göz yumduğu için suçladığından dolayı ülke dışına çıkmak zorunda kalan Emile Zola’yı okuyunca her şeyi suçluyorum. Bu korona günlerinde evde kalma kuralına
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yıl 1894, Fransa Alfred Dreyfus haksız yere casusluktan hüküm giyen bir subay. Deliller karartılır, sahte belgeler düzenlenir, olayın aslını araştırmak isteyen kişilerde sürgüne gönderilir. Sağ basın, halk Dreyfus’u suçlu ilan eder ‘Yok olsun Yahudiler’ sloganlarıyla. Dreyfus Yahudi kökenli bir subay ve tutuklanmasında Yahudi olmasının payı büyüktür. Ama Dreyfus Davasında gerçeğin peşini bırakmayan insanlar da vardır ve asıl suçlu mahkemeye çıkarılır, üç dakika içinde oybirliği ile aklanır. 1898 Bu olaydan sonra #emilezola nın Cumhurbaşkanına ithafen Genelkurmay’a yönelik ‘Suçluyorum’ açık mektubu gazetede yayımlanır. Aydın duruşunun mükemmel bir örneği üstelik yargılanacağının bilincindedir. Dreyfus 12 yıl sonra aklanıyor. 1800’lü yılların sonu demiştim di mi? . Dreyfus olayı Fransa’nın tüm kurumlarını sarsan toplumsal bir olaymış. Birçoğunuz benim gibi Dreyfus olayına Proust okurken denk gelmişsinizdir, o dönemin en önemli olayı. Kitapta mektupla birlikte olayın öncesini ve sonrasını açıklayan Tahsin Yücel’in yazıları da var. #suçluyorum u Alfred Dreyfus’un
Ömrümden Beş Sene
Ömrümden Beş Sene
kitabından önce Dreyfus’un çevirmeni https://1000kitap.com/ahmetosimsek tavsiyesi ile okudum, sonrasında da Ömrümden Beş Sene’yi okudum. Olaya farklı açılardan bakmak çok keyifli ve ne yazık ki isimler değişse de hala güncel konular.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
XIX. yüzyılın sonlarında Fransa’da, Yahudi kökenli subay Alfred Dreyfus, casuslukla suçlanır.Çok yüzeysel bir yargılama sonucunda, haksızca mahkûm edilir.Alfred Deyfus’ün mahkûm edilmesine neden olan belgeler, hukuktan yazına kadar, hemen hemen her alanda tartışma yaratır. Emile Zola, 13 Ocak 1898’te L’Aurore gazetesinde “Suçluyorum!..Cumhurbaşkanına Mektup” başlıklı yazısını yayımlar. Tahsin Yücel çevirisiyle (Tahsin Yücel çevirilerini sevenlerdenim) okuduğum bu açık mektup, çok etkileyiciydi.Aydın sorumluluğunun, cesaretinin büyük bir örneğini sergileyen Emile Zola’ya hayran kaldım. Tahsin Yücel’in mektup öncesi ve sonrası yaşanılanlarla ilgili olarak yaptığı açıklamalar konuyu kavramak için çok önemli bir hizmet olmuş. Suçluyorum’u Guermantes Tarafı’na hazırlık olarak okudum.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ey adalet, ne korkunç bir umutsuzlukla sıkılıyor insan yüreği! Gerçeği süslemeden ve çirkinliklerini törpülemeden vererek yani doğada olduğu gibi, özel kahramanlar yaratmadan yazılan bir roman. Dreyfus davasının tüm aydınlara ışık olması ümidiyle... Benim tek bir tutkum var, öylesine çok acı çekmiş olan insanlık adına, ışık tutkusu. Ateşli karşı çıkışım ruhumun çığlığından başka bir şey değil. Beni ağır ceza mahkemese çıkarmayı göze alsınlar ve soruşturma gün ışığında, apaçık yapılsın
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
Kısa ama etkili olan bu eser beni Emile Zola ile tanıştırdı. Yazarla tanışmak için doğru kitabı seçtiğimi düşünüyorum. Kitapta Yüzbaşı Alfred Dreyfus’ün casusluk iftirasına uğramasından ve iftira sonrası Zola'nın açılan davaya ses çıkartmasından bahsediliyor. Olay Dreyfus’ün özgürlüğüyle sonuçlanıyor fakat Fransa'nın tarihinde leke olarak yerini alıyor. Fransız toplumundaki çürüme, yozlaşma, rüşvet ve Yahudi karşıtlığından yakınan ve eleştiren Zola'ya hapis ve para cezası veriliyor. Fakat ülkeden kaçarak buna da başkaldırıyor. Zola'nın adalet duygusunu bol bol hissedeceğiniz bir okuma olacak. Keyifli okumalar.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Suçluyorum
Suçluyorum
Acaba su an dünyanın herhangi bir yerinde bir yazar bir cesaretle çıkıp böyle bir mektup yazabilir mi? Eskiden daha mı özgürdük? Yazarın haksızlıklara karşı koymak için yazdığı mektup çok etkileyici idi. Gerçekten takdir ettim. Yalın, etkili ve etkin bir üslupla olayları dile getirmiş. Yazarın cesur ve kendinden emin tavrından etkilenmemek mümkün değil. Kısa, öz ve kolay okunan bir kitap. Okuyacaklara tavsiye ederim.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
...Emile Zola....Sucluyorum... Söz konusu yazı dönemin fransa cumhurbaşkanına hitaben yazılmıştır. yahudi asıllı yüzbaşı alfred dreyfus'un( suçsuz olmasına rağmen ) haksız yargılama neticesinde mahkumiyetine ilişkin sorumlular hakkında bir haykırış yazısıdır. sorumluların isimlerini vererek onların işledikleri suçları yüzlerine tokat gibi çarpar. tabi ki bunu yumuşak bir dille yapmamaktadır. bu sebeple yargılanmayı bile göze almıştır. 𝐺𝑒𝑟𝑐𝑒𝑘 𝑏𝑖𝑟 𝑚𝑒𝑦𝑑𝑎𝑛 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎 𝑛𝑎𝑠𝑖𝑙 𝑜𝑙𝑢𝑟 𝑏𝑢𝑛𝑢 𝑖𝑛𝑠𝑎𝑛𝑙𝑖𝑔𝑎 𝑔𝑜𝑠𝑡𝑒𝑟𝑚𝑒𝑘𝑡𝑒𝑑𝑖𝑟... yazının sonu şöyle biter: '' ...suçladığım insanlara gelince onları tanımıyorum, hiçbir zaman görmedim, kendilerine ne hıncım var ne de kinim. benim için önemsiz varlıklar, toplumsal kötülük ruhlarından başka bir şey değiller.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,852 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.