Fars kültüründeki bütün büyük insanlar, ister filozof, ister alim, ister edebiyatçı, ister devlet adamı olsunlar, tasavvufa yönelmişlerdir. Çünkü insanın arzularının ve aşkın sınırsız olduğunu, ancak aklın sınırlı olduğunu biliyorlardı. Bundan ötürü, aklı aşkın hizmetine, aşkı da insanlığın hizmetine sundular.