Sur Kenti Hikayeleri
Ali AyçilSur Kenti Hikayeleri Quotes
You can find Sur Kenti Hikayeleri quotes, Sur Kenti Hikayeleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Kendisinden ayrılanın, ölümün yoluna mı, ihanetin yoluna mı yoksa tekrar kavuşmanın yoluna mı girdiğini asla bilemezdi insan. Uğurlayan uğurladığıyla beraber pek çok mesafeye bölünüyordu işte."
Sayfa 72 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Yükseğe çıkanın sözcükleri ne kadar da az!
Sayfa 153Kitabı okudu
Bir insana büyüdüğünü kendisi değil, başkaları hissettiriyor ve bir insanın kaderini kendisinden çok başka insanlar belirliyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Uzaklardan geleni, yine uzaklar çeker götürür.
Sayfa 129Kitabı okudu
"Yükseğe çıkanın sözcükleri ne kadar da az!"
Sayfa 153Kitabı okudu
Hata bilgeligin aynasını parlatır.
Sayfa 152Kitabı okudu
Onun derdi,herkesin arzusuna Dilber olurken,kimsenin sevgisine Makbule olamamasıydı..
Sayfa 119Kitabı okudu
...İnsanın , kendi merakının uşağı olduğunu bilirdi.
“Zamanında bir kokusu vardır; dün senin karanlıkta hissettiğin koku zamanın kokusuydu. O koku, ancak bir şehir batmaya başlayınca duyulur…”
Ayrıca şunu da bilmeni isterim ki, yoldan başka bir evi olmayan bana, evimden başka bir yolum olmaması gerektiğini düşündüren bir tek Mahinur çıktı.
Sayfa 23Kitabı okudu
Heyecanını yitirmiş her kent, hatıralarıyla avunurdu; hatıralarını çoğaltır, onları biçimsizleştirir, yeniden şekillendirir, bir yerden sonra kendini hatıralarından ayırt edemez olurdu. Kendine kendini anlatan ve kendinden kendini dinleyen kentlerdi bunlar. Hepsinin de sonları kaçınılmazdı: Hatıraları tarafından hatırlanmak. Bir de böyle kentlerde yaşamın tek düzeliği zamanla bazılarının ruhunu fazlasıyla pıhtılaştırır, o pıhtılaşmış ruh, sahibine olmadık bir son hazırlardı.
Sayfa 19Kitabı okudu
Birbirlerine verebilecekleri en buyuk aciyi, konusmalari gereken vakitlerde susmayi tercih ederek verdiler.
Sayfa 132Kitabı okudu
İnsan ancak adresi olmayan bir yolcuyu uğurladığında yolların bilinmezliğini keşfediyordu. Giden, bir tek yola gidiyor, kalan, sayısız pek çok yolun sır dolu düğümlerini çözmeye mahkum oluyordu.
Sayfa 71 - DergahKitabı okudu
Eğer bir mecnun çileden çıkmış, asabileşmiş, ağza alınamayacak sözler söylemeye başlamışsa, bir yerde birileri insanlığın kumaşını yırtıyordur da ondandır. Evim meydana yakın olduğu için, bazı geceler Nurettin'in hiç sebep yokken ağladığını, bağırdığını, hakaretler ettiğini işitiyorum. İçimden, "Acaba şimdi kim, nerede, ne yapıyor da, okları gelip Mecnun'un vicdanına saplanıyor?" diye geçiriyorum.
Sayfa 138Kitabı okudu
