Sur Kenti Hikayeleri

Ali Ayçil
İnsanla hayat arasında ölümden başka kimsenin durmayacağını sen de bilirsin.
Reklam
İnsanlar balçıklarını tıpkı bir zırh gibi kullanıyorlardı. Bir zırh gibi kullanıyorlar, başkalarından sakladıkları ne varsa o zırhın içine doluşturuyorlardı.
Sayfa 100Kitabı okudu
Birbirlerine verebilecekleri en büyük acıyı, konuşmaları gereken vakitlerde susmayı tercih ederek verdiler.
Sayfa 132Kitabı okudu
Kadınlar böyledirler işte, aşklarını her şeyden üstün görürler, her şeyi değiştireceklerine inanırlar,
Sayfa 129Kitabı okudu
Reklam
Bir kadının kıymetini bilmeyen, bir şehrin kıymetini nereden bilecek !
Sayfa 130Kitabı okudu
Ben Hüsrev. Tam otuz üçüncü yaşımın üçüncü basamağında, aklımın beni alıp karanlığın tabanına dokundurduğu bi anda, içime bir damla ışık düştü.
Dünyayla yarışmış, dünyayı yormuş ve dünya tarafından yeterince yorulmuştu artık.
Kendinden öncekileri bütünüyle unutturan, kendinden sonra geleceklere de kapıları kapattıran bir alımı vardı onun.
Reklam
Bazıları ızdırap çektikleri yerlere garip bir bağlılık duyar.
Bütün yolculuklarında, yolların açtığı yarayı kadınlarla, kadınların açtığı yarayı yollarla sarmış.
Dünyaya duyduğu heves ne kadar ölmüşse, o kadar hayat bulmuş içi.
Resim