“Açıl susam açıl” işte kitabın adı. Buradan esinlenmiş. Ancak önce yazarı tanıyalım...”Susam ve Zambaklar” yazar John Ruskin tarafından yazılmış. Palet yayınlarından çıkmış, 101 sayfalık kitap 1800-1900 yılaları arasını düşündüğümüzde eşsiz bir uyandırma servisi gibi... John Ruskin her yazısında farklı bir uslüp kullanmış. Makale, tiyatro, hikaye, hatta peri masalı bile yazmış. Uslüpteki bu renklilik hayatına da yansımış. Yazar, ressam, heykeltraş, müzisyen, ve şair aslında her Renkli kişilik bir üslup olmuş diyebiliriz. Ruskin muheteşem bir savunmacı... ressam Tümer’i eleştirenlere karşı Tumeri savunan 5 cilt eser yazmış. Mimar Raffeello’yu eleştirenlere karşı yazılar yazmış hemde akımın en büyük savunucusu olmuş gelelim kitaba... İlerlemenin iki ayağı vardır. Birincisi nitelikli kitap ve nitelikli okuma., ikincisi toplumsal ya da aile içinde kadının önemi’ “ Açıl susam asıl” derken zenginliğe açılan kapı misali susam bilgiye açılan kitabı temsil ediyor. Zambaklar ise zehirli ve güzel olan kadınları temsilen.. kitabı okuyunca 19. Yy için düşünürsek kadınların ne kadar önlemli olduğunu çok güzel anlatmış ki bu bir sosyal bir başkaldırıdır.
Kitapsız bir dünya bireysel bir tekrardan kısır döngüden ibarettir.
Hakiki bilgi akla gelen ilk fikir değil, disipline sevk dilmiş sınanmış bilgidir.
Açıl susam açıl deyip, mağaraların karanlık kapısını değil, aydınlığa giden yolların kapısını açın.. KİTAPLARLA.
Semra Meydan nın tavsiyesi üzerine okuduğum ve enlerim arasına giren fevkalade bir kitap ile geldim.
Cemil Meriç’in Bu Ülke kitabında bahsettiği ve Marcel Proust’un en çok etkilendiği yazarlardan biri olan John Ruskin gördüğünüz bu eseri 155 yıl önce yazmıştır. Üstadların neden böylesine hayran olduğunu kitabı okuyunca açıkça
