Şuşa'ya Sis Çöktü

Elçin
9.6/10
3 Kişi
32
Okunma
4
Beğeni
1.144
Görüntülenme
Cavanşir, genç kızların peşinde koştuğu, bir yağız delikanlı; kendini ağırdan satıyor, kızlarla dalga geçiyor; telefonları kısa kesiyor, ama sakladığı bir acemiliği var. Bir gün arkadaşıyla birlikte büyüklenerek Şuşa'nın gezi parkına gezerken, otuzlu yaşlarında, güzel, alımlı bir kadına rastlıyor ve nutku tutuluyor. Yanına varacak cesareti toplasa bile, ancak "Affedersiniz," diyebiliyor. "Büyük Tiyatro nerede?.." Medine birçok şey anlatıyor ona; Şuşa'nın havasının Nice'le, Davos'la, İsviçre'yle karşılaştırılamayacak kadar daha "latif" olduğunu, Şuşa'nın havasındaki temizliğin ve saflığın insanın içindeki duygular kadar değişmez bir öz taşıdığını, burada sevginin arınıp ölümsüzleştiğini. Medine bunları anlatıyor ve sonra Cavanşir'i güzelliğe çağırıyor. Her gün ona rastlamak isteyen ve birkaç kelime konuşmak için olmadık bahaneler uyduran Dürdane'ye çalım satarken, birdenbire eli ayağına dolaşan bu kibirli delikanlı ne yapsın şimdi?... Yapıtları Batı'da ve Balkan ülkelerinde de çevrilen ve "Her uzaklık, kendi yakınlığını içinde taşır," diyen Elçin, bir bakıma mesafeler yazarı. Bir yandan bir karakterine "Yalnızlıktan korkuyorum, her gün bana gelmelisin, sensiz geçen bir günüm olmamalı," dedirtirken, diğer yandan insanlar arasındaki, insan ile tuttuğu iş arasındaki, bir kuşak ile öbür kuşak arasındaki, kadın ile erkek arasındaki, en önemlisi de toplumsal statüler arasındaki mesafelerin açılış kapanışlarına eğiliyor bütün öykülerinde.
Yazar:
Elçin
Elçin
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: 2000İlk Yayın Tarihi: 1994Yayınevi: Everest
ISBN: 9789753166614Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
320 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. Farklı hikayelerden oluşan güzel bir kitap. Her hikaye daha değişik ve farklı anlamlar içeriyor. Kitaba ismini veren hikayeyi ve Çardak isimli hikayeyi özellikle çok beğendim ben. Yazarın akıcı ve güzel bir kalemi var fakat tek sorun Azeri bir yazar olduğu için kitapta ki diyaloglar Azerbaycan Türkçesi ile yazılmıştı ve bu yüzden bir çok diyaloğu hiç anlamadım diyebilirim. Özellikle Azerbaycan Türkçesi ile yazılan bir hikaye vardı ki hiç anlamadım desem daha doğru olur. Bence kitapta ki tek olumsuz yön bu. Hikaye seven okurlar için güzel bir kitap, okunmasını tavsiye ederim ama ben yine de bu yazarın "Ölüm Hükmü" adlı kitabını daha çok sevmiştim.
Şuşa Dağlarını Duman Bürüdü
Şuşa Dağlarını Duman BürüdüElçin · Ötüken Neşriyat · 199432 okunma
Reklam
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Azerbaycan sahasının en büyük ve üretken edebiyatçılarından Elçin'den de ilk defa bir eser okudum. Usta işi, sağlam psikolojik tahlillerin olduğu ve yine Anadolu'da gördüğümüz kültürel ögelerin güzellikle işlendiği hikâyeler var bu kitapta. Daha sonra mufassal bir tanıtım yapacağım bu herbiri birbirinden derin ve güzel öyküleri gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. İyi okumalar olsun efendim...
Şuşa Dağlarını Duman Bürüdü
Şuşa Dağlarını Duman BürüdüElçin · Ötüken Neşriyat · 199432 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.