Güney Sudan'da ailesiyle mutlu bir hayatı varken 1985 yılında iç savaş nedeniyle yerinden yurdundan olan Salva Dut adında bir insanın hikayesi olan kitap iki farklı yaşamı sonunda kaderin cilvesi ile de olsa bir araya getiriyor.
Hiç bir şeyden habersiz okulunda ders dinleyen Salva bir anda silah sesleri ve mermilerin arasında kalıyor, bu olaydan sonra yaşadığı yerden uzaklaşan ailesinden ayrı düşen Salva kendisini tanımadığı bir yerde ve tanımadığı zorla yerleşim yerlerinden göç ettirilen insan toplulukları arasında buluyor.
Açlık, savaş, çöl, nehir, timsahlar derken ummadığı anna ummadığı insanların ortaya çıkışına ve ortadan kayboluşuna şahit oluyor.
Salva kendisini olayların ortasında bulmakla kalmayıp, hafızasını kaybetse bile unutmayacağı olaylara şahit oluyor.
Kitabın bazı bölümleri çok acemice ve hızlıca oldu bitti ye getirildiği için bu konunda geçişler çok hızlı oluyor.
Kitap biraz daha geniş açıdan olayları ele alsaymış hakikaten çok güzel olacakmış. Bir yaşam savaşı ve bir umut ışığının peşinden gitmenin önemini anlatıyor.
Rüzgarı Dizginleyen Çocuk romanını da tavsiye ederim bu kitabın yanında.