"Hayat ölesiye sevme, sevinçli hali/huyu" yaşamayı belki bir çok insandan daha çok seven Plath'ın ikilemde kalmasına neden oluyordu: Bir yanı kalmak isterken öteki yanının sürekli aşkın olanı, tanrısallığı ya da huzursuzluğu ve yeniden doğuş istemesinden doğan savaşında yenik düştü. Beden, içinde barındıkları dışarı atmak zorundaydı. Bunu da kendini ortadan kaldırmak yoluyla becerebilirdi
Kepaze bir intiharın hayaletiyim,
Paslanır durur boğazımda kendi mavi jiletim.
Ah bağışla baba, bağışlanmak için kapını
Çalanı, tazı köpeğin o senin, kızın, dostun.
Benim sevgimdi ikimizin de başını yiyen.
"Öldürmek istiyorum" demek Plath'ta "ölmek istiyorum" anlamına gelir. Varoluşunu çığlık çığlığa "Ben Varım" diye haykırırken yok olmayı, görünmez olmayı da ister.