Nilgün Marmara ve özellikle Slyvia Plath hakkında merak ettiklerimi bu kitapta buldum diyebilirim. İki kadın ama iki aynı nokta...
N. Marmara üniversiteyi bitirme tezi olarak hazırladığı bu analizde, S. Plath'ın hayatını, gizdökümcü şiirlerini, şairliğini, acılarını ve intiharını detaylı bir şekilde kaleme almış. Aslında bu tezde en çarpıcı nokta, bu analizi yapan N. Marmara'nın da, S. Plath gibi, tezi hazırladıktan iki yıl sonra etkilendiği Slyvia gibi intiharı seçmesi.
S. Plath'ın "yüzüm yok kendimi silmek istedim" dizesine bakarsak; yüzüm yok dediği kendi yüzüdür ve kendini silmek ister. Neredeyse tüm şiirlerinde bu şekilde ölüm, acı, ıstırap vardır. Çok üzücü çok...
11 Şubat 1963'te, 30 yaşında ikinci kattaki odalarında uyumakta olan, çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olmak üzere bantlayarak kapatan ve kafasını fırının içine sokarak (nasıl bir intihar şekli kanım dondu) intihar eden Plath'ın mezar taşında
şöyle yazar.
"En harlı alevlerin ortasında bile altın nilüfer yetişir."