Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım)

İmam Taberi

Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'an'ın kalbi de "Yâsîn" dir. Ümmetimden her insanın kalbinde bu sûrenin bulunması hoşuma gider."
Sayfa 490 - 4.ciltKitabı okuyor
Abdullah b. Abbas diyor ki: "Bir gün Resulullah, Cebrail ile birlikte otururken yukarıdan bir gıcırtı işitti. Cebrail başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle dedi: "Bu, bugün gökte açılan bir kapıdır. Bu kapı bu güne kadar hiç açılmamıştı. O kapıdan bir me­lek indi. Bu melek yeryüzüne inen bir melektir. Bir güne kadar hiç inme­mişti. Melek selam verdi ve şöyle dedi: "Senden önce hiçbir Peygambere verilmeyen ve sadece sana verilen şu iki nurdan dolayı sana müjdeler ol­sun. Bunlar, Fatihatül Kitap ve Bakara suresinin sonudur. Bunlardan oku­duğun her harfin karşılığı mutlaka sana verilecektir.
Reklam
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur'an-ı kerimin zirvesi de Bakara sü­residir. Onun içinde, Kur'anın âyetlerinin efendisi olan bir âyet bulun­maktadır ki o da âyetel Kürsidir.
"Rabbim bana yeter" de. O'ndan başka ilâh yoktur: O'ndan başka bir mâbud, tapınılacak bir zât yoktur. O'na dayandım: O'na güvendim, itimat ettim ve yardımına bel bağladım. O bana yardım eder ve destekler. O, büyük Arş'ın Rabbidir: O Yüce Zât her şeyin sahibi ve yaratıcısıdır. Bütün hükümdarlar onun kullarıdır. O, büyük Arş"ın sahibidir ve O'ndan aşağı derecede olan her şey O'nun saltanat ve hükümranlığı altındadır.
Sayfa 432 - 2.ciltKitabı okudu
"Rabbimiz, eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Rabbimiz bize gücümüzün yetmediğini de taşıtma. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen, bizim mevlamızsın. Kâfir topluluğa karşı bize yardım et."
Bakara 286
“Seher vakitlerinde istiğfar edenler" ayetinin tefsirinde İmam Taberi şöyle diyor: “Onlar seher vakitlerinde ayıp ve kötülüklerini örtmek için istiğfar ederlerdi…”
Reklam
"Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz." [Al-i İmran Sûresi 139. Ayet-i celile]
"Seher vakitlerinde istiğfar edenler" ayetinin tefsirinde İmam Taberi şöyle diyor: “Onlar seher vakitlerinde ayıp ve kötülüklerini örtmek için istiğfar ederlerdi…”
Tarihte Dünyayı Yöneten Dört Kral!..
İmam İbn Cerir et-Taberî (rahimehullah), tefsirinde şöyle der: Doğusu ve batısı olmak üzere yeryüzünün hükümdarlığını yapmış olanlar yalnızca dört kişidir: İki mümin ve iki kafir. İki Mümin: Süleyman Bin Davud ve Zülkarneyn'dir (عليهم السلام). Ve İki Kafire gelince: Bukhtu'n-Nasr ve Nemrûd Bin Ken'an'dır. Bu kimseler dışında başka hiç kimse dünyaya tümüyle sahip olamadı.
Zulüm kelimesi lügatte, bir şeyi asli yerinden başka bir yere koymak anlamına gelir.
Reklam
Katâde dedi ki: Geceleyin namaz kılmak, kişiyi hayırda daha çok sabit kılar. Gece saatlerindeki okuyuş daha doğru olur. Çünkü o esnada kalb, dünyevî gailelerden arınmıştır.
Sayfa 190 - 6.ciltKitabı okudu
Bu sûre aynı zamanda, kâfirlerin tek bir millet olduklarını, aralarında taşkınlık ve sapıklık esaslarına dayanan bir dostluk bulunduğunu ve müminlerle kâfirler arasında hiçbir dostluğun bulunmadığını açıklar. Bununla beraber; müminler arasında tam bir dostluk bulunduğunu, ülkeleri her ne kadar birbirinden uzak ve ırkları ve renkleri farklı olsa da; bir tek ümmet olduklarını, din hususunda kendilerinden yardım isteyenlere yardım etmeleri gerektiğini açıklayarak son bulur.
Sayfa 302 - 2.ciltKitabı okudu
giriş
Merhum İmam Şâfii'nin; "Fıkıhçılar, fıkıh bakımından İmam Ebû Hanife'nin çocukları durumundadır." dediği gibi biz de sonsuz bir güven ve gönül rahatlığı içinde deriz ki; "Tefsirciler, tefsir hususunda İmam İbn Cerir et-Taberi (İmam Taberi)'nin çocukları durumundadır. Muhammed Ali es-Sabûnî
Peygamber Efendimizin doğruluğuna ve nübüvvetinin gerçekliğine delil olarak, bu mûciz Kur'an yeter. Çünkü o, müşriklerin arasında yaşayan ve kendi milletlerinden olan bir adam olduğu halde Kur'an'ın benzeri sûrelerden on tanesini getirmeleri için onlara meydan okumuştu. Daha sonra bu on sûreyi bir sûreye indirmiş ve sadece bir sûre getirmelerini istemişti. Fakat onlar âciz kaldılar ve bunu yapamadılar. Kendilerinden bir adam olduğu halde, Peygamber Efendimizin yüz on dört sûreyi kendi kafasından uydurmasını, onlarınsa bütün meydan okumalara rağmen Kur'an'ın benzeri bir tek sûreyi meydana getirmekten âciz kalmalarını akıl kabul etmez. Edebiyat ve fesahat erbabı oldukları halde bunu yapamadıklarına göre, Hz. Muhammed Kur'an'ı kendi kafasından uydurmuş olamazdı. Kur'an'ı bir mucize olarak Peygamber Efendimize indiren Allah'ın şânı ne yücedir.
Sayfa 16 - 3.ciltKitabı okudu
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.