Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım)

İmam Taberi

Most Liked Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) Quotes

You can find Most Liked Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) quotes, most liked Taberi Tefsiri (6 Cilt Takım) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!" (eşi Havva ile birlikte) Adem bu sözleri söyleyip tövbe etti. Bunun üzerine onun tövbesini kabul etti: Önce işlediği günahtan pişman olup hatasından sıyrılınca, Rabbi onun tövbesini kabul buyurdu. Şüphesiz O, tövbeyi çok kabul edendir,çok esirgeyendir: Günahından ötürü tevbe dileyenin tevbesini kabul buyurur, rahmetiyle lütufta bulunur ve suçlunun suçunu bağışlar.
Sayfa 42 - Cilt 1Kitabı okuyor
Cilt 1 Sayfa 228
"Zekât" kelimesinin lügat mânâsı, "Malın artması ve temizlenmesi"dir.
Sayfa 228 - Hisar YayıneviKitabı okuyor
Reklam
Rasulullah sav güneşin dogmasından ve batmasından önce namaz kılan kimse asla cehennem ateşine girmeyecektir. Yani sabah ve ikindi namazını kılan bir kimse cehennem ateşi görmeyecektir buyurduğunu işittim Müslim
Sayfa 69 - 2.cilt Bakara suresi 238. ayet
Ebu Hureyre ra. Resûlullah sav. in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. "Biz, şüphe etmeye İbrahimden daha layıkız. Zira İbrahim rabbine "Ey rabbim, ölüleri nasıl diriltirsin bana göster." demişti. Allah da "İnanmıyor musun?" dedi. İbrahim "Evet inanıyorum fakat kalbim iyice mutmain olsun istiyorum."dedi. Abdullah b. Abbas da Hz. İbrahimin, Allahtan, ölüleri nasıl dirilteceğini göstermesini istemesinin sebebinin, hatırına gelen bir şüphe olduğuna işaret ederek bu âyet hakkında şunu söylemiştir: "Bana göre Kur'anda bu âyetten daha çok ümit verici bir âyet yoktur." yani kul, belli hususlarda şüpheye düşse dahi bu âyet-i kerime kulun dinden çıkmış olmayacağını, bu şüphesini giderme yollarını aramasının gerektiğini beyan etmektedir ki bu da devamlı olarak Şeytanın vesvesesine maruz kalan insan için en büyük ümit kaynağıdır."
Sayfa 132 - 2.cilt
İlahi emirlerden ve evrensel ahlaki kurallardan yüz çevirmek!
Rabbiniz sizden emrolundugunuz şekilde ciddiyet ve gayretle amel etmenize dair kuvvetli söz aldığı halde siz yüz çevirdiniz. size emredilen şeylerle amel etmeyi bıraktınız. eger hata ve günahlarımızdan tevbe ettiğiniz için Rabbiniz size lütufta bulunarak merhamet etmeseydi şüphesiz ki helak olanlardan olurdunuz (Burdan sonrasi tefsir kitabindan degil meal icin Google dan aldim) Cemal Külünkoğlu Meali 64. bundan sonra yine yüz çevirdiniz. Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde hüsrana uğrayanlardan olurdunuz. İlahi emirlerden ve evrensel ahlaki kurallardan yüz çeviren toplulukların mutlaka hüsrana uğrayacağı belirtilmektedir.
Sayfa 232 - 1.cilt Bakara suresi 64. ayet
Cilt 1 Sayfa 224
Yakub'un diğer adı da "İsrail"dir. İsrail'in mânâsı da "Allah'ın kulu" demektir
Sayfa 224 - Hisar YayıneviKitabı okuyor
Reklam
"Doğduğu gün, öleceği gün ve diriltileceği gün Yahya'ya selâm olsun." (Meryem,15) Süfyan B.Uyeyne der ki: "Kişi yabancılığı en çok üç yerde hisseder: Doğduğu günde, öldüğü günde, bir de dirileceği günde... Zira kişi doğduğu gün kendisini daha önce bulunduğu ortamın dışında bulur. Öldüğü gün ise daha önce hiç görmediği varlıklarla karşılaşır. Diriltildiği günde ise kendisini büyük bir mahşerin içinde bulur. İşte, Allah azze ve celle Yahya aleyhisselam'a bu üç günde ikramda bulunmuş ve onun bu üç günde güven içinde olacağını bildirerek, "Doğduğu gün, Öleceği gün ve diriltileceği günde Yahya'ya selâm olsun." buyurmuştur.
Abdullah b. Abbas, Katade, Ebul Âliye, Süddi, Atfı, Mücahid, Said b. Cübeyr AH el-Ezdi ve İbn-i Zeydden rivayet edildiğine göre Yahudiler, Hz. Mu­hammedi vesile kılarak yardım diliyor ve müşriklerle savaştıkları zaman şöyle diyorlardı. "Ey Allahım, sen, gönderilecek âhir zaman Peygamberi hürmetine, müşriklere karşı bize yardım et." Fakat Peygamber gönderilip te onun, kendi ırklarının dışında biri oluğunu görünce, Arapları kıskanarak Hz. Muhammed (s.a.v.)'i inkâr ettiler.
Sayfa 265 - bakara 89Kitabı yarım bıraktı
Rıza ile yapılan ticaretten maksat, alışveriş yapan taraflardan her birinin alışveriş akdini yaptıktan sonra o muameleyi yaptıkları yerden ayrılıncaya kadar birbirlerine alışverişi bozup bozmamak da serbest bırakmalarıdır bunlara göre taraflar bir mecliste sözle alışverişi bitirdikten sonra tekrar onu bozabilme hakkına sahiptirler bu hususta Muhammed Bin serin diyor ki alışveriş yapan iki taraf akti yaptıkları yerden ayrılmadıkça onu bozup bozmakta serbesttirler Abdullah İbn'i Ömer diyor ki Rasulullah şöyle buyurdu her alışveriş yapan iki taraf bulundukları yerden ayrılmadıkça aralarında satış diye bir şey yoktur ancak birbirlerini muhayyer kırmaları müstesnadır Ebu Hureyre de Rasulullahin şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir Alışveriş yapan iki kimse ancak birbirinden razı olarak ayrılırlar Abdullah ibni Abbas diyor ki Rasulullah bir adama bir şey sattı sonra ona dedi ki alışverişi bozup bozmamayi tercih et adam da geçerli olduğunu tercih etti İşte alışveriş böyle olur dedi Evet bu görüşte olanlar alışveriş yapan iki tarafın akdi yaptıkları yerden ayrılıp fiilen gitmedikleri takdirde bu ayette belirtilen ve Resulullah'ın hadislerinde açıklanan Rıza ile bir alışveriş olmayacağını söylemişlerdir
Sayfa 499 - 2.cilt Nisa 29
Enes Bin Malik ra Resulullah sav'ın şöyle buyurduğunu rivayet ediyor " Kıyamet gününde kafir getirilecek ve ona şayet senin yeryüzü dolusu altının olsaydı onu fidye olarak verir miydin denilecek O da evet diyecektir bu defa ona senden bu söylediğinden daha kolayı istenmişti denilecektir" Buhari, Müslim
Sayfa 313 - 2.cilt Ali İmran 91.ayet
296 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.