Yazımı bitirilememiş bir kitap, Tabiat Işığı ile Hakikati Arama. Daha çok, "Düşünüyorum, öyleyse varım" düşüncesi etrafında dönüyor. Devamı gelememiş. Kitabın başında belirtilen öz fikir ise "Tabiatın saf ışığı, sıradan bir insanın dine ve felsefeye ihtiyaç duymadan her şey hakkındaki düşüncesini, görüşünü belirler ve en gizemli bilimlerin derinliklerine bile ulaşır." denilerek ifade edilmiş. Eudoxe, Poliandre ve Epistemon isimlerinde üç kişi arasında geçen sohbette Descartes, hakikate ulaşmak için aklın nasıl kullanılabileceğini açıklamak için yola çıkmış. Bu isimler de rastgele seçilmiş değiller. Eudoxe, Eski Yunancada "iyi niyetli" anlamına geliyor. Duyuları hiçbir yanlış kanı ile bozulmamış, doğasının saflığıyla aynı ölçüde aklı olan bir kişiyi temsil ediyor. Poliandre ismi, Fransızcada "çok kocalı" anlamına geliyor ve okuma yazması olmayan birini temsil ediyor. Dolayısıyla Poliandre, bildiklerini çevresinden tecrübe ederek öğrenen biridir. Epistemon ise Eski Yunancada "bilgili" anlamına geliyor. Epistemon, okullarda öğretilen her şeyi öğrenmiş ve kitap okuyan biri olarak tanıtılıyor. Nasıl sonuçlanacağının merak uyandırdığı bir sohbet, maalesef bir sonuca ulaşamadan öylece kalıyor.
