Dilim döndüğünce yazarın neyi anlattığını yazacağım; İsmet Özel bu eserinde, Batı felsefesinin dil ve mantık üzerinden eleştirisini yapıyor. Ona göre mantık, insana uygulanamaz çünkü göz kendini göremez. Aristotalesçi insan tanımı ise, yani insanı bir hayvan olarak gören anlayış, insanın "bio-kültürel" yanının "bio" tarafına ağırlık verilmesinden başka bir şey değildir diyor. Yani Aristotalesçi tanım üzerine kurulan Batı medeniyeti, insanın iki tarafından birinin saptırılması üzerine kuruludur. Bu da Batı medeniyetinin sapıklığına delalettir ona göre. Ve yine İsmet Özel'e göre insan, ne özne ne nesnedir. Ona göre insan; "Gerçekliğin bilgisinin kendi içinde deneyimlediği ve doğrunun bilgisine kendisinde ulaşabileceği bir "ortam"dır." Ve bu ortamı kulluğundan elde eder. Özel'e göre insan, hakikatin her an zuhur edeceği, sabırla beklenilmesi gereken bir ortamdır. Ve bu ortam, hakikatin bilgisini verebilecek olduğundan hakikate karşı bir "sorumluluk" da gerekiyor diyor. Batı'nın "information" dediği "serseri malumatlar topluluğu", hakikatten uzak durmanın zihni bir arızasıdır ona göre. Çünkü bu arızalı zihniyet, doğayı tahrip ettiği için korumaya çalışırken, aynı arızalı mantığı doğayı korurken de uyguluyor diyor. Yani Özel'e göre korunması gereken, öncelikle doğa değildir; insanın kulluğu ve ortamıdır. Bu kul olma hali, yalnızca İslamiyet ile mümkündür.
Beğendiğim felsefi tespitlerini alıntı şeklinde paylaştım, ve her tespitinin altına imzamı atıyorum. İsmet Özel, fevkalede akıllı bir adam. Kitaba 10/10 veriyorum. Kesinlikle okuyun derim.