Memleket birbiri peşi sıra İttihatçılar'ın marifetiyle girdiği İtalyan, Balkan ve Dünya Savaşı'nda perişan edilmişti. Devam eden savaşın nasıl sonuçlanacağı ise meçhuldü. Zaten yıllardır süren savaşlar ve kötü yönetim nedeniyle siyasi idare, ticari hayat, devlet nizamı çökme noktasına gelmişti. Hatta, ordu bile ifsat içine girmişti. Devleti bu hale İttihatçılar getirmişti. Genç subayların çoğusu onlardandı. Darbeyle, baskıyla, Hükümeti ele geçirmişlerdi. Ağabeysi İkinci Abdülhamid'i tahttan indirmişlerdi. Yeniçeri ortadan kalkmıştı ama şimdi bunlar, onların yerini almıştı. Astıkları astık, kestikleri kestikti! Savaşa, barışa, her şeye onlar karar veriyordu. Bürokratlar, subaylar, vatanı, milleti ve düzeni savunmak yerine, gruplar halinde bölünerek, şuculuk buculuk peşine düşmüşlerdi. Bu nedenle de doğru dürüst iş yapılamaz ve devlet, millet hukuku korunamaz olmuştu.
Sayfa 14 - Beka Yayınları