Takunyalı Führer

Ergün Poyraz

En Eski Takunyalı Führer Gönderileri

En Eski Takunyalı Führer kitaplarını, en eski Takunyalı Führer sözleri ve alıntılarını, en eski Takunyalı Führer yazarlarını, en eski Takunyalı Führer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bakatoğlu Çetesi
Tayyip Erdoğan Türk kökenli değildi. Türklük şuuru da taşımı-yordu. Zorunlu olmadıkça Türk sözünü kullanmıyor, Türklüğü ve Türk milliyetçiliğini ayırımcılık olarak görüyordu. Ona göre Türki-ye' de 36 etnik köken vardı ve bu etnik azınlıklarla bir mozaik oluş-turacaktı. Tayyip'in, 2004 Ağustosu'nda Gürcistan gezisi sırasında söylediği; "Ben Gürcüyüm. Ailemiz Batum'dan Rize'ye göçmüş bir Gürcü ailesidir" Şeklindeki sözlerinin tepki almasının ardından, Dinci basın Tay-yip 'i neredeyse en büyük Türk olarak lanse etme yarışına giriyor, ancak Tayyip bu duruma bıyık altından gülerek katılıyordu....
"Bakatoğlu sülale ismi. Bakatoğlu 'isyancı' anlamına geliyor. 1800'lü yılların başlarında Rize yöresinde valiye karşı şiddetli bir isyan var. Bakatoğlu ailesi de bu isyanı destekliyordu. Bu sebeple aileye 'Bakatoğlu', yani 'isyancı' deniliyor. 1934 soyadı kanunu-nun çıkmasıyla birlikte Bakatoğlu ailesi " Erdoğan" soyadını alı-yor. Eğer tarihi sülale ismine bağlı kalsaydı, bugün Başbakan'ın so-yadı 'İsyancı' kalacaktı." Gördünüz mü? Dinci Vakit Gazetesi kendilerince Tayyip'in itibarını kurtarmak için yine Tayyip'i yalanlamakla kalmıyor, isyancı bir aileden gel-diklerini, haksızlıklara karşı isyan ettikleri gibi gerçek dışı açıkla-malarda bulunuyordu. Eğer aile gerçekten haksızlıklara karşı isyan etseydi, sülale isimleri olan "Bakatoğlu'ndan utanmaz, soyadı ola-rak onu alırlardı.
Reklam
Peygamber
Ben Ergenekon dümeniyle tutuklandıktan bir süre sonra 18 Ka-sım 2007 tarihli Zaman Gazetesi'ne göre Tayyip, Prag'dan Bakü'ye giderken şunları söylüyordu: "Şahsımın eleştirilmesinden gocunmuyorum. Ancak tartış-malara ailemin bulaştırılmasına bozuluyorum. Arkadaş gel be-nimle çatış, eşimi çoluk çocuğumu karıştırma." Tayyip, propaganda amaçlı olarak kâh eşini kâh türbanı kâh par-tili kadınları karıştırmaktan hiçbir zaman çekinmiyordu. Parti top- lantılarında "seçimleri kazanmak için kadınları da sahaya sü-rün" şeklinde konuşuyordu. Tayyip, 2010 Ocak ayının son günleri TRT 1'e çıkıp, "Eşimi türbanı yüzünden GATA'ya sokmadılar" diyor ve "Bu duruma çok içerledik ve ağladık. Sineye çektik" şeklinde yırtınıp, dövü-nüyordu. Tek ağlayan Tayyipgiller mi? Olur mu? 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Tayyip hakkında Zaman Gazete-si'ne demeç veren ve "İşte Benim Başbakanım" diyen, Homo-seksüel ve Sabetayist Modacı Cemil İpekçi de “Olayı duydu-ğumda içim yandı" şeklinde feryad-1 figan eyliyordu. Homosek-süel İpekçi, Tayyip için ağladığını da sözlerine ekliyordu. Oy avcılığı için eşini ve türbanını kullanan Tayyip, MHP'li Os-man Durmuş tarafından eleştirilince büyük bir öfkeye kapılıyor ve şu sözleri söylüyordu: "Eşimin üzerinden siyaset yapmak vicdansızlıktır, izansız-lıktır,
GATA'ya husumet, Fransa'ya sen bilin abi
Tayyip'in en önemli özelliği, güçlünün karşısında boyun eğer-ken güçsüzün karşısında ise haşinliği elden bırakmamasıydı. CHP Lideri Deniz Baykal'ın, Fransa eski Cumhurbaşkanı Chirac'in Emine Erdoğan'ın türbanlı olması nedeniyle Tayyip'e "yanında eşini getirme" şeklindeki sözlerine hiç alınmadığını, ziyaretin eş- siz gerçekleştiğini söylediği açıklamasının ardından inkâr furyası birbirini takip ediyor, ortalık bir daha karışıyordu. Dönemin Paris Büyükelçisi Uluç Özülker, türbanlı Emine Ha-nım'ın 2004'de Fransa'ya götürülmeme öyküsünü şöyle anlatıyordu: "Pazar akşamı, eşli resmi bir program hazırlanmıştı. Pazartesi sabahı, telefon geldi. 'Başbakan'ın eşi gelmiyor' dediler. Anka- ra'da heyet pazar akşamı son bir değerlendirme yapmış. Sonuçta eşsiz gidilmesine karar verilmiş. Eşsiz gelineceğine dair talimat ve-rildi, ben de o talimatı intikal ettirdim ve iş bitti.
Yağcı
İnsanlar Tayyip'e yağ yakarak bir yere gelmenin daha kolay ol-duğunu keşfetmişler, böylece ellerinden geleni ardına koymuyor-lardı. Öyle ya; Tayyip'in "Musa'nın soyundan geldiğini" ilan eden Akif Be-ki, bu ilanı yaptığı kitabın yayınlanmasının ardından, Tayyip tara-fından basından sorumlu baş danışman yapılmadı mı? Bakın Akif Beki kitabında neler diyordu: "... Buna göre, Recep Tayyip Erdoğan'ın harfler hiyerarşisinde-ki durumu şöyle: Yıldızı müşteri harfi dad. Harfler hiyerarşisinde bu mertebeye tekabül eden ilahi isim, Âlim. Bu mertebenin peygamberiyse Mu-sa... Günü Perşembe, yaradılışın beşinci günü, göklerde ikinci kat. Madeni ise su, harflerden sin. Bu mertebede tecelli eden ilahi isimse, Muhyi."
Gerekirse Papaz Elbisesi Giyerim
Tayyip, Hükümet olduktan sonra “Dini kullandık" derken ona destek M. Ali Şahin'den geliyor, o da "Dini biraz kullandık" şek-linde konuşuyordu. Tayyip için kullanına ve kullanılmanın haddi ve hududu yoktu. 2000'li yıllarda Star TV'de yayınlanan konuşmasında söylediği şu sözler onun ruh halinin bir göstergesi değil miydi? "Amaca ulaşmak için gerekirse papaz cübbesi bile giyerim."
https://m.youtube.com/watch?v=9FyBbzxTWwYKitabı okudu
Reklam
143 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.