Tüm dünyanın, saniyesi saniyesine tanık olduğu tarihi bir sürece şahit olduk ve olmaya da devam ediyoruz . Kimilerine göre mücahit, asr-ı saadet dönemini yaşamaya, yaşatmaya baş koymuş bir örgüt; kimilerine göre ise Kur'an ile, İslam dini ile alakası olmayan bir örgüt : Taliban, tekrar devletleşti. Bundan sonra ne olacağı ile ilgili birçok farklı teoriler havada uçuşurken; ne olursa olsun masum bölge halkının belinin doğrulmayacağı kesin...
Eserin yazarı bizzat Afganistan doğumlu ve SSCB'nin Afganistan'ı işgali sırasında, SSCB'ye karşı mücahid örgütler(!) safında savaşmış. Saha adamı olması dolayısıyla aktardıkları daha da önem taşıyor.
Eserde genel olarak; Taliban her ne kadar kendisini Sunni olarak nitelese de, fillerinin, şeriatı yorumlama şekillerinin Harici-Selefi inancı ve Peştun etnik kimliği doğrultusunda gerçekleştirdiği beyan ediliyor. Bir örnek vermek gerekirse: Hz. Muhammed sakalı sünnet olarak bırakmışken; Taliban sakal bırakmayı farz ilan ederek zorunlu tutmuştur. Taliban'ın bu durumu yazar tarafından; Peygamberden Daha Takvalı Bir Örgüt(!) olarak yerilmiştir.
Radikal İslam- Küresel Terör ile ilgilenenler mutlaka eserden faydalanmalı.
