Kötü bir haberi birisinin ağzından dinlemek yerine yazılı bir şeyi okuyarak öğrenmek çok, ama çok daha sarsar insanı. (...) Birisi size kötü bir haberi verdiğinde, bunu bir kez duyarsınız ve iş orada biter. Ama ister bir mektuba, ister bir gazeteye ve isterse keçe uçlu kalemle kolunuza yazılmış olsun, yazılı haldeki bir kötü haberi her okuyuşta sanki yeniden öğreniyormuş gibi bir duyguya kapılırsınız.