Tan Kızıllığı Sözleri ve Alıntıları
Tan Kızıllığı sözleri ve alıntılarını, Tan Kızıllığı kitap alıntılarını, Tan Kızıllığı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bu doğru :D
Eskiden babaları eleştirmek, ahlaksızlık sayılırdı: Şimdi genç idealistler bununla işe başlıyorlar.
"Amaçlar" gözümüzün önündeki perdeyi kaldırır!
Sayfa 99
İnsan neslinin eğitimini, bugüne değin sanki gardiyan ve cellatların düş ürünü düşünceleri yönlendirmiş gibi!
Sayfa 23 - Say Yayınları
Takdir edilme çabası başkaları üzerinde aşırı derecede üstünlük kurma çabasıdır, isterse bu çok dolaylı, sadece hissedilmiş ve hatta tamamen hayal edilmiş bir çaba olsun.
ve büyüklüğümüz bir kez değil, sürekli parçalanır; her şeyin arasında büyüyen ve her tarafa sarılmayı bilen küçük flora, bizde büyük olan şeyi yok eder…
Say YayınlarıKitabı okudu
Eğer insan deli değilse ve deli gibi görünmeye cesareti de yoksa kendisini nasıl delirtebilir?
Büyük sorunlar insanın sokakta karşısına çıkıyor.
“Defolsun, defolsun bu gurur!” diye bağırıyoruz. “O bir hastalıktı ve dahası bir kasılmaydı.” Yeniden insanlara ve doğaya bakıyoruz... daha istekli bir gözle: Onlarla ilgili bazı şeyleri şimdi, önceden olduğundan yeni ve başka türlü bildiğimiz ve örtü düştüğü için üzülüp gülümseyerek anımsıyoruz...
Çile çekmenin erdem, ikiyüzlülüğün erdem, intikamın erdem, vahşetin erdem, aklın inkarının erdem, buna karşın kendini iyi hissetmenin tehlike, öğrenme hırsının tehdit, barışın tehlike, acımanın tehlike, merhamet görmenin küfür, işin küfür, çılgınlığın tanrısallık, değişimin ahlaksızlık ve bozulma emaresi sayıldığı çağda! — Siz bunların hepsinin değiştiğini ve insanlığın böylece kendi karakterinde yanılmış olması gerektiğini mi sanıyorsunuz? Ah siz insan sarrafları, kendinizi daha iyi tanıyın!
Her şeyin bir zamanı var.
İnsan var olan her şeyi ahlakla ilişkilendirdi ve dünyanın omuzlarına etik bir anlam yükledi. Bunun, günün birinde, bugün güneşin erkek mi yoksa dişi mi olduğu konusundaki düşünceden daha fazla bir değeri olmayacak.
Hastanın kuruntusunu yatıştırın ki, en azından şimdiye kadar olduğu gibi hastalığından çok, hastalığıyla ilgili düşüncelerinden dolayı acı çekmesin... Bu da bir şeydir diye düşünüyorum! Ve bu az bir şey değil! Görevimizi şimdi anlıyor musunuz?
İnsanlar aşkı genellikle ateşli ve ilahlaştırarak anlatmışlardır, çünkü ondan pek nasiplenememiş ve hiçbir zaman bu besini doya doya yiyememişlerdir.
Ağımızın içindeyiz, birer örümcek olan bizler ve ne yakalarsak yakalayalım, ağımıza takılandan başka bir şey yakalayamayız.
Uyanıp, kulaklarının düş gördüğünü fark edecekler.