Pek çok din, inananları kendilerinden farklı
inanç ya da davranışları olanları öldürmenin bir zorunluluk veya en azından mubah bir hareket olduğuna inandırabiliyor. Kim olursa olsun, ölüm!
inanmayanlara ölüm mü? Buna inanabiliyor musunuz?
Dua edenlerin elleri neden tavan ya da kilise/camii kubbesine doğru yönelmiştir? Insanın kafasını sürekli meşgul eden hiyerarşi ve toplumsal düzen, dinsel itkinin bu meşguliyetle yüzleşip, onu başka yerlere yöneltme yetisinin onun etkinliğinin bir özelliği ve başarısının çok da gizli sayılmayabilecek bir sırrı olduğunu düşündürüyor.
Neden bir çok din, mensuplarının cinsel yaşamını düzenleme, yol gösterme, yargılama ve yaşamın bu alanında hakemlik yapma girişimlerine böylesine dört elle sarılır?