"Hiçbir günahkar, bir başka günahkarın yükünü taşımaz." (Kuran-ı Kerim 17:15)
"Biz daha günahkarken Mesih bizim için öldü” (İncil-i Şerif / Romalılar 5:6-8)
Bu ayetlere bakıldığında Mesih İnanlısının günahlarını bağışlaması için Mesih İsa'nın kendi günahları için öldüğüne inanması şartı vardır. Bağışlama Eski Antlaşma, Levililer 17:11'de, "Çünkü etin canı kandadır; ve ben onu mezbah üzerinde canlarınıza kefaret etmek için size verdim; çünkü candan ötürü kefaret eden kandır" denildiği gibi Adem ve Havva'nın itaatsizliği ile günah yükünü yüklenen insanın, bu yükünü kaldıracak olan Tanrı'nın sözü Mesih İsa'dır. Çünkü Tanrı'nın belirttiği gibi birçoklarının günahlarına kefaret olsun diye, beden almış Tanrı sözü çarmıh üzerinde kan dökmüş ve bu kana iman edenlere kefaret olmuştur. Bu kana iman edenleri yeniden doğmuş gibi tertemiz yaparak, önlerine Tanrısal bir yaşam sürebilmeleri için yepyeni bir yol açmıştır.
Kur'an-ı Kerim'e göre herkes kendinden ve kendi günahlarından sorumludur. Allah'a imanla iyi işler yapar ve ibadetlerini yerine getirirse Allah'ın izniyle cennete gidebilir. Ayrıca hiç kimse bir başka kimsenin günah yükünü taşıyamaz.
Bu ayetlere göre de yine iki inancın bakış noktaları kesin olarak ayrılmaktadır. Mesih inancına göre Mesih herkesin günahları uğruna canını vermiştir, Kur'an-ı Kerim'e göre ise hiç kimse bir başkasının günahlarını taşıyamamaktadır. Böylelikle bu temel noktada da ne denli farklı bir yaklaşımın söz konusu olduğu açıkça görülmektedir.