Tanrı İle Sohbet 3: Alışılmadık Bir Diyalog

Neale Donald Walsch

Newest Tanrı İle Sohbet 3: Alışılmadık Bir Diyalog Quotes

You can find Newest Tanrı İle Sohbet 3: Alışılmadık Bir Diyalog quotes, newest Tanrı İle Sohbet 3: Alışılmadık Bir Diyalog book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Hepiniz birmiş gibi davranın. Herkese, zor durumda olan "siz"miş gibi görün. Herkesi, sadece eşit şans verilmesini isteyen "siz" miş gibi görün. Herkesi, farklı deneyim yaşayan "siz"miş gibi görün. Herkesi yeni bir gözle görün. "Her şey yeterince varmış" gibi davranın. Yeterince paranız, "yeterince" sevginiz "yeterince" zamanınız olsaydı nasıl davranırdınız? Daha özgürce, daha eşitçe, daha rahatça paylaşır mıydınız..?
Sayfa 310Kitabı okudu
Çok doğru.
Futbolcularınıza, film yıldızlarınıza, öğretmenlerinizden, bilim insanlarınızdan, ruhsal rehberlerinizden çok daha fazla para ödüyor ve önem veriyorsunuz. Her şeyi tam tersine yapıyor ama aksi istikamete gitmek istediğinizi söylüyorsunuz.
Sayfa 309Kitabı okudu
Reklam
"İyilik" zıddı olmadan var olamaz. Bu yüzden kötülüğü de yarattınız. "Kötü" de olsanız iyiliğin bilinmesine katkıda bulunuyorsunuz. Yine yararlısınız. Yaşamı bilmek için ölümü yarattınız. Yaşamın değerini daha "iyi" anlayabilesiniz diye. "Kötülük", yaşamın tersten okunuşudur! İngilizce'de "evil" kötülük şeytani anlama geliyor. "Evil" in tersten okunuşu "live" yaşam demektir. Bilgeliğinizi, dilinize kattığınızın farkında bile değilsiniz
Sayfa 303Kitabı okudu
Kutsal kitaplarınız değiştirilmeden önce şöyle diyordu: "Biz, insanı kendi benzerimiz ve aynımız olarak yarattık." Yaşam, tanrı'nın kendisini yarattığı ve yarattığını deneyimlediği bir süreçtir. Bu yaradılış süreci sonsuzdur. Görecelik ve fiziksellik tanrının araçlarıdır. Saf enerji spirit tanrıdır enerji maddeye dönüşerek (spirit) fiziksel biçim alır. Bu enerjinin vibrasyonu düşürmesiyle olur.
Sayfa 303Kitabı okudu
Gezegeninizde, birilerinin kaybetmesine dayanan kazanç sistemlerinin dışında, hiçbir sistemin gelişmesine izin vermediniz.
Sayfa 301Kitabı okudu
Buradaki söylenenleri anlamak için bu diyaloğun tümünün okunması gerekiyor.
Sizin toplumunuzda, bir bebek "altına yaptığı" için utanç duyar mı? Tabii ki duymaz. Ta ki "tuvalet alışkanlıkları" konusunda utanç duyması ona söylenene kadar. Bir çocuk cinsel organlarıyla oynamaktan zevk aldığı için suçluluk duyar mı? Tabii ki duymaz. Ta ki ona suçluluk duyması gerektiği söylenene kadar. Bir toplumun gelişkinlik ölçüsü, o toplumun kişiye ya da davranışa yapıştırdığı "suçluluk" ve "utanç" etiketlerinin çokluğuyla ters orantılıdır.
Sayfa 300Kitabı okudu
Reklam
Elalem topluluğu.
... Çünkü suçluluk ve utanç dışarıdan empoze edilen bir şeydir. Bir süre sonra tabii ki içselleşir ama başlangıç noktası daima dışarıdadır. Daima. Hiçbir varlık, yaptığı herhangi bir şeyin utanılması ve suçluluk duyulması gerektiğini dışarıdan birisinin bu etiketleri yapıştırmasından önce bilemez.
Sayfa 299Kitabı okudu
Çocuklar kendi "yaşam vericileri"nin kim olduğunu daima bilir. Ama yaşamın temelini, hala kendileri yaşamın temelini öğrenmeye çalışan yaşam vericilerden öğrenmezler. Gelişmiş varlıklar toplumlarında yaşlılar öğrenme sürecini organize eder. Çocuklar bilgelik, sevgi, büyük sabır ve derin anlayış ortamında gelişirler. Çocukların her türlü bakımını tümüyle yaşlılar üstlenir.
Sayfa 299Kitabı okudu
Gelişkin toplumlarda çocuklar çocukları büyütmez. Çocuklar yetiştirilmek için yaşlılara verilir. Bu bebeklerin kendi anne babalarından koparılıp yabancılara verildiği anlamına gelmez. Bu toplumlarda yaşlılar çocuklarla birlikte yaşar. Yaşlılar bir köşeye atılmazlar. Bir köşede ölümlerini beklemezler. Yaşlılar, sevecen, canlı bir toplumun, onurlu saygı duyulan canlı bir parçasıdır.
Sayfa 298Kitabı okudu
226 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.