Armut, ahududu, çilek ağaçları biz büyürken öldüler.
Sen daha sonra... Büyüdüğümüzde.
Seni hiç unutmadım.
Şu bozulmuş bahçede oynadığımız evcilikleri,
çocukluk düşlerimizi,
kimi gün küsüşmelerimizi, dayanamayıp barışmalarımızı,
düş kırıklıklarımızı,
birlikte gökyüzünden dilediklerimizi,
birbirimizden gizleyemediklerimizi,
utançlarımızı, sevinçlerimizi
hiçbirini unutmadım.
Sen öleli yıllar oldu.
İçimde hiç sağalmayacak bir yara...
Onun hayat felsefesi anı yaşamak, yani carpe diem, yani günü yakalamak, yani şimdi, şu an.Her şey şu anda, şimdide var oluyor çünkü. Yaşanan her günde kendini mutlu kılmak, sadece bu.
Asla çözemeyecek olsak da bu arayıştan hiç vazgeçmeyeceğiz, öyle değil mi? Yeni bir aşk, bir başka hayat, başka hayatlar, hikâyeler, bir kez daha, her defasında yeniden yeniden.