Matematiğin bir keşif mi yoksa icat mı olduğunun ne önemi var diyorsanız, “keşif” ile “icat” arasındaki farkın ne kadar önemli olduğunu gösteren başka bir soru soralım: Tanrı bir icat mı, yoksa keşif mi? Bu soruyu nasıl buldunuz? Pekala isterseniz biraz daha kışkırtıcı olalım: Tanrı mı insanları kendi suretinde yarattı yoksa insanlar mı Tanrı’yı kendi suretinde yarattı?
Tanrının varlığını kanıtlamaya çalışan felsefi argümanlar, genellikle iki başlık altında toplanir: kozmolojik ve teleolojik....
Benim şahsi fikrim ise daima şudur: bu teoriler ateistleri ikna etmekten uzaktır, inançlı insanların ise zaten onlara ihtiyaci yoktur.
Kaynaşmış ve kapalı bir topluluk olan Pisagorcuların yaşam tarzı, vejetaryenlik üzerine kuruluydu. Ruhun ölümsüz olduğuna ve bir bedenden diğerine geçtiğine inanıyorlardı ve bu öğretinin de etkisiyle, kesinlikle et yemiyorlardı- işin ilginç yanı fasülye yemek konusunda da gizemli bir yasak koymuşlardı. Fasülye yasağı hakkında ileri sürülmüş birkaç açıklama vardır: Fasülyelerin genital organlara benzemesi, ya da fasülye yemenin canlı bir ruhu yemekle eş tutulması gibiydi. Sonuncu yorum, fasülye yedikten sonra meydana gelen gaz çıkarma olayının sönen bir nefesin kanıtı gibi görülmesiyle ilgiliydi. Aptallar İçin Felsefe adlı kitapta Pisagor felsefesi şöyle özetlenmiştir: “Her şey numaralardan ibarettir ve fasülye yemeyin, çünkü size numara yapar.”