'Allah İle Aldatmak' kitabıyla tanıdığım ve programlarını ilgiyle izlediğim yazar, bu kitabında odak noktasına şunu alıyor: İnsanların yaratıcı'ya inanıp deist olması yaratan'a inanmayıp ateist olmalarından daha iyidir.
Deistlere göre hiçbir şey tesadüf değildir, yaratıcı var, yaratanı bilmek için aracılara (kitap, peygamber, alim, şeyh, kanaat önderi vs) gerek yoktur, aklımızla yaratıcıyı bilip iyi davranışlarda bulunuruz bunun için kimsenin öğretilerine-aracılığına gerek yok, kutsal kitaplar ve peygamberlik birileri tarafından insanlığı sömürmenin aracı haline getirilmiştir...
Yaşar Nuri Öztürk bu görüşlerden yola çıkıp dini insanlığa pranga haline getiren 'dinci'leri, din simsarlarını (dindarları-samimi olanları değil) yerden yere vuruyor ve bu şahısların yaptıkları dolayısıyla sayısız kişinin dinden soğuduğundan dem vuruyor.
Kitapta bir noktaya değinilmemiş, kitap bu bakımdan eksik kalmış bence. Deistler aynı zamanda yaratıcının dünyaya ve olaylara müdahale etmediğine de inanıyorlar; ama bazen iyi ya da kötü, öyle şeyler yaşıyoruz ki bir varlığın müdahale etmediğine inanmamak mümkün olmuyor. (En azından kendi adıma böyle.)