Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Eski Tanrıkadın Sözleri ve Alıntıları

En Eski Tanrıkadın sözleri ve alıntılarını, en eski Tanrıkadın kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Perdeler çocuk saçları gibi Çocuk saçları uçuşuyor önünde kıvırcık sarı düz kumral dalgalı çocuk saçları Saçlardan bir orman oluyor İnsana yol gösteren ve gösterdiği yolu aydınlatan bir orman Çocuk gülüşleri dallarda saklı Uzanıp okşamak için veriyorlar kendilerini cömertçe ve canlı canlı bir yol uzanıyor kıvrılıp akan bir su gibi renkli içine dünyaların sığanbileceği kadar geniş uçsuz bucaksız uçsuz bu bu ne Bu da ne?
Sayfa 100 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Yaşam pratiği içinde sınanmadıkça hiçbir alıntının hükmü yoktur."
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Toprağın ve evrenin sonsuz sesini duymadan önce, senin şimdi beni sandığın gibi, dilsizdim. Sizin dilinizi konuşmayanı dilsiz sanarsınız siz. Yalnız dilsiz değil, akılsız ve duygusuz. Oysa seninkinden farklı olsa da, isteklerimi, duyduklarımı, buyruklarımı iletebileceğim bir dilim vardı o zaman da. Ama yine de dilsizdim..
Yalnızca bir kişiye yönelen sevginin değil, insanlığı, dünyayı kucaklayacak bir sevginin peşindeyim ben, onu oluşturmaya çalışıyorum, yüreğimle ve beynimle.
Geniş alanlar koşmak, dar alanlar durmak içindir. Durmak ve düşünmek...
Yasaklar küçüklerin uyması, büyüklerin çiğnemesi içindir.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
İstediğin kadar hızlandırmaya çalış; zaman, hep bilinen ağır aksak temposuyla akıp duracak. Senin ivmen onu döndürmez; tıpkı durduramadığı gibi. İstediğin kadar hızlı çevirmeye çalış çarklarını, sonunda dişlilerin arasına sıkışıp can veren sen olmayacaksan, başkası hiç olmayacak demektir.
Sayfa 190Kitabı okudu
...o kadarsın.
Hep başkalarının ölçüleri esastır. Nasıl görüyorlar, nasıl tanıyorlarsa seni, o kadarsın.
Sayfa 200Kitabı okudu
Deniz kıyısında doğmuş olanlara, denizi ilk kez görmenin heyecanı anlatılamaz.
Sayfa 206Kitabı okudu
Olmaz mı? Neden olmasın?
Belki de değişmenin zamanı geldi artık. Hep aynı "ben" olmak zorunda değil. Kendisine kısır döngüler yaratan, dönüp dönüp bitiş noktasına geldiğini gördükçe karamsarlaşan, karamsarlaştıkça yeniden aynı noktada dönmeye başlayan ve hiç ilerlemeyen, bir adım bile ileri gitmeyen. Neden? Başka bir yaşam yok mu? O başka yaşamın başka "ben"leri? Hep eni boyu belli ve daracık bir yerde mi dönecek böyle? Başka bir yaşam, bu şimdiki "ben"i alıp içine, öğütemez mi, küflerinden, paslarından arındırıp yoğurarak yeniden biçimlendiremez mi?
Sayfa 236Kitabı okudu
Reklam
İnsanlar sevgiyi yitirdiler; çünkü topraktan koptular. Sevgi, toprakla bizim aramızdaki doğal bağlantıdır; topraktan alınan ve insandan insana çoğaltılan bir şeydir sevgi.
Sayfa 31 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Yaşam, gerçekten son derece basit bir şeydir. Ona derin anlamlar katmaya kalkışarak karmaşıklaştıran sizlersiniz. En çok doğum üzerinde değil de ölüm üzerinde düşünmeniz bundandır. Oysa doğum sevgidir, ölüm nefret.
Sayfa 47 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Gün ışığı gözlerimizi kamaştırmakla kalmadı, körelltti bizi. Kaçar olduk gün ışığından. Aydınlıktan korkmamız bu yüzdendir işte.
Sayfa 48 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Paralayıcı bir gülüş… Sen beni yedek anahtar olarak görüyorsun. İhtiyaç duyulmayan bir kapının yedek anahtarı… Ancak öteki kapılar kapandığında aklına geliyorum. Doğru diyorsun, bu kapı da var,bir de onu yoklamalı. Yedek kapının yedek anahtarı…
Sayfa 18 - kırmızı kediKitabı okudu
Yaşam gerçekte son derece sade bir şeydir. Onu derin anlamlar katmaya kalkışarak karmaşıklaştıran sizlersiniz. En çok doğum üzerinde değil de ölüm üzerinde düşünmeniz de bundan.
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.