Kitap 1893 ila 1894 yılları arasında geçen devrim düzenindeki güç kavgasını konu alıyor. Eserin yayım tarihi ise 1912.
Yazarın Başyapıtı sayılan bu muhteşem eser, aslında gücün insanı nasıl vahşileştirdiğini gösterdiğinin en açık kanıtları dan biri. Yaşanan olaylardan yola çıkarak kurgulanan bu güzel roman, dönemin atmosferini yansıtmakta çok başarılı.
Jakobenlerin yaptıklarını ressam gamelinde, Fransız halkının karakterini ise Elodie denen hafif ruhlu bir kadında sembolleştirmek muhteşem açıkçası.
Gücün en sıradan insanı bile nasıl zehirlediğine tanık olduk belki de ama gücün bir sanatçıyı nasıl vahşi ve acımasız birine dönüştürdüğünü görmemiştik, onu da gördük.
Toplumdaki kargaşanın resmini çizerken yazar, döneme damga vuranlardan çok onları takip edenlerin gözü karalığı ve acımasızlığı malesef yaşadığımız bu yüzyılda da mevcudiyetini koruyor.
Her devrim önce kendi çocuklarını yer lafının geldiği yer de işte tam da bu olayların yaşandığı yıllardan ortaya çıkmış. Gerçekten de sürükleyici ve doyurucu mükemmel bir eser.