Roma tarihinin en çalkantılı döneminde yaşayan Cicero,dönemin en iyi öğretmenlerinin gözetiminde hitabet, felsefe ve hukuk eğitimi alır. Roma'nin siyaset tablosunda önemli yer alan Cicero ,kızınin olümünden sonra ,kendini tamamen felsefeye adayacak,hem edebiyat tarihine hem de felsefe tarihine yazdıklarıyla büyük katkılarda bulunacaktır....
De natura deorum eseri ,Cicero nun deyimiyle:
"“Benim kamu işlerinden tamamen elimi eteğimi çektiğim ve devletimizin de tek bir adamın hükmü ve iradesine teslim olmak zorunda kaldığı bir dönemde, bu kadar ciddi ve bu kadar seçkin
konuların Yunan edebiyatında olduğu gibi Latin edebiyatında da bulunmasının ülkemizin saygınlığı ve şöhreti açısından
çok önemli olduğunu düşündüğümden her şeyden önce devletimizin yararına insanlarımıza felsefe öğretmeliyim dedim" düşüncesini benimsediği döneme tekabül eder..(kızınin ölümü de dahildir)
Felsefeciler, genelde bir eser yazdiklarında benimsedikleri felsefe ve ôgretiyi savunur,okuyucuya dolayli bir şekilde ,fikirlerine etki ederler .Bu anlamda ,Antik çağda tanrı kavramı ve neticesinde oluşan dinsel inançla birlikte kehanet ve yazgı üzerine gelişen temel düşünceleri içermesi bakımından eserler yazan Cicero, De Natura Deorum’un daha ilk cümlesinde tanrıların doğasıyla ilgili sorunun çetrefil ve girift olduğunu, ancak bu sorunun aydınlatılmasının dinsel inancın düzenlenmesi ve insanın zihnini kurcalayan belirsizliğin açıklığa kavuşturulması bakımından önem taşıdığını vurgulayarak konunun titizlikle ele alınması gerektiğine dikkat çeker ve
bu bağlamda farki,yaratiği eserde okuyucuyu etkilemek yerine,birkaç farkli öğretinin konu ile ilgilerini fikirlerini ve saptamalarini,karşilikli kiyaslanabilecek şekilde anlatmaya çalişmasidir ,ki kitapta bu dönemin önemli ve temel öğretilerinden ,Stoacılık,Epicurusçuluk ve Academiacılık üzerinden ele alır..
Kitaptaki anlatımın tamami,üç ôğretinin üç ônemli üç kişisi:
GaiusVelleiusEpicurusçu;
Quintius Lucilius Balbus Stoaci;
Gaius Aurelius Cotta ise Acedemiacı arasında geçer..
Üçü,Ciceronun da konuk ,dinleyici olarak bulunduğu bir mekanda,kendi ôgretileri üzerinden,din,tanri,tanrinin doğasi ve insan üzerindeki etkisini inceler..
Incelemele arasında ,genis kapsamli bilgilere ulaşmak mümkundur,zira hem Yunan mitolojisinden hemde o döneme kadaryapilan tibbi,atrolojik,matematiksel,biolojik,araştirmalar temel alınarak tanri ve doğası tartışılir..(bu konuda Stoa temsilcisi Balbus un en kapsamli anlatımi vardir)
Cicero kitap boyunca hem dinleyici olarak yer alır ve hicbir konuda fikir belirtmez,okuyucuyu soru cevap şeklinde mantigina uygun ,kendine uygun sonuca ulaşmasıni sağlar fakat kitabin son cümlesinde de Stoacılarin öğretisini kendisine en yakin bulduğunu belirtir..
Akıcı bir dil,çabuk okunabilen,ve okunduğunda sıkmayan, anlami bütün kalabilen bir eser.Keyifli okumalariniz olsun...