Tanrıların Seks Öyküleri

Önder Şenyapılı

Tanrıların Seks Öyküleri Sözleri ve Alıntıları

Tanrıların Seks Öyküleri sözleri ve alıntılarını, Tanrıların Seks Öyküleri kitap alıntılarını, Tanrıların Seks Öyküleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söylenceler insanların yaşa­dıklarından, yaşamlarından, yaşantılarında olup bitenlerden oluşturul­muştur. Tanrı 'yer' Gaia erkekten döl almaksızın dağları ve denizi doğurması, o dönem insanının henüz cinselliği, - daha doğrusu cinsel ilişkiyi çözümleyememiş olduğunu yansıtmaktadır. Dişi insan, - kadın doğurup durmakta, - üst üste doğum yapmaktadır ama, bu doğum­larda erkek katkısının da bulunduğu henüz bilinmemektedir.
Burada bir ayraç açarak, Hemaphroditos ile ilgili bir başka söylenceyi aktaralım: Bu çeşitlemeye (versiyona) göre, henüz insanın yaratılmadığı dönemde, Hermaphodites adında iki yüzü, iki çift kanadı olan, koskocaman garip ve kendi kendine yeterli bir yaratık varmış. Tanrılar, bir yaratığın kendi kendine yetmesini bir türlü içlerine sindiremezlermiş. Duydukları öfke, günün birinde, Hermaphrodites'i ikiye ayırmalarına, bir başka anlatımla, birbirini tamamlayan iki parçaya bölmelerine yol açmış. Böylece, bugün birine kadın, birine erkek dediğimiz iki ayrı beden ortaya çıkmış. Seks sözcüğü de bu ayırmayı anlatıyor. Latince bölme, ayırma anlamına gelen secare sözcüğünden türetilmiş... O gün bugündür bölünen, birbirinden ayrılan bedenler birbirilerini tamamlamak için bir araya geleduruyor, birleşiyorlar. İkisi birbirinden ayrımlı oldukları için, bir araya gelip birleşince bir biyolojik tamamlanma gerçekleşiyor her şeyden önce.
Sayfa 35
Reklam
Tapınakların çevresindeki yerleşimlerde aileler kızlarını inançlarının bir parçası olarak tanrıçanın himaye ve hizmetine verirlerdi. Bunu kendileri için kutsal bir onur addederlerdi. Bu kızlar da tapınağın hizmetinde kendilerini para karşılığı erkeklere sunarlardı! Özellikle, Helenistik çağda 'Afrodit Tapınakları' bu kültün merkezleri olmuşlardı. 'Tapınak Fahişeliği' böylece kurumsallaşmış ve buralarda olağanüstü maddi kaynaklar birikmişti. Kendini yaşam boyu bu biçimde tapınağın hizmetine adamış olan kadınlara "Hierodouloi", yani kısaca 'Kutsal Hizmetkar' deniliyordu.
Aphrodite denli güzel bir tanrıçayla Zeus'un yatmış olmaması olanaklı mı!?.
Sayfa 29
H a l i k a r n a s Balıkçısı E g e l i o z a n " H o m er ' i n Olimpos tanrılarının kökleri hep Sümer'den Anadolu'ya, Anadolu'dan da Yunanistan'a taşınma­dır" savını öne sürer..
Aphrodite tanrıların tanrısı Zeus'tan gebe kalınca, Zeus'un karısı kıskanç Hera, ya doğacak çocuk anası denli güzel olursa diye korkuların en dehşetlisine kapılmış doğal olarak. Önlemini almış: Aphrodite'in karnına kem göz koymuş. Böylece, çocuğun sakat doğmasını sağlamış.
Sayfa 29
Reklam
Antik çağın en büyük devlet adamlarından biri olan Atinalı Perikles'in de ölesiye tutulduğu ve tüm ömrünü birlikte geçirdiği kadın 'Aspasya' adlı bir hetarai idi. Aristo ve Eflatun'un da bu tür 'dost'ları olduğu biliniyordu.
Afrodit tapınağındaki ' K u t s a l H i z m e t k a rlar ' sayısının lOOO'in üzerinde olduğunu öğreniyoruz. Bu mabedin fahişe rahibeleri o kadar güzel, alımlı ve kültürlüydüler ki, kentin limanı her gün bu seks 'Hac'cına gelen varsıl yabancıların gemileriyle dolup taşar, yaşam 24 saat devam ederdi. Bu sayede Korintos çağının en zengin kenti olmuştu.
Dünyaya çok sayıda çocuk getirmek, yani toprağın bereketi , av hayvanlarının bolluğu gibi, insanın üremesinde de bereketlilik amaçlanmaktadır. Şarap tanrısı Baküs (Yunanıılarda Dionysos) adına düzenlenen şenliklerde, insanların içebildiğince çok içmesi ve kurabildiğince çok cinsel ilişki kurması doğaldır. Çünkü, dünyada varo- lan her şeyin, tanrılarca insanların kullanmaları ve zevk almaları için yaratıldığına inanılı­ yordu. Zevk almak, her şeyin önünde geliyordu. Bu zevk alemleri, Hıristiyanlığın hızla benimsenmesine ve yayılmasına da yol açan nedendir. Daha sonra yaşanacak bin yıllık Karanlık dönemin de gerekçesidir. Yalnızca herhangi bir nedenle düzenlenen şenliklerde değil, sürekli olarak zevk ve safa içinde yaşayan egemen sınıfların ezdiği beyaz ve renkli hizmetkarların, kölelerin, yoksulların geliştirdikleri olumsuz tepkilerden doğan bir anti-hazcılık, bu dünyada eziyet çekmenin gerektiği inancının paylaşılmasını kolaylaştırmıştır.
Yasalara göre bu saygın fahişeler devlete 'Fuhuş Vergisi' ödemek zorundaydılar. Antik çağdan günümüze değin ulaşmış kayıtlardan buna o zamanlar "Pornikon Telos" dendiğini öğreniyoruz. Bu vergiyi toplayan tahsildara da "Pornotelones" deniyordu. Kısaca, din ve cinselliğin interaktif ilişkisi devletin temel gelirini oluşturuyordu.
Reklam
Günümüzden 2 bin 800 yıl öncesinde Yunanistan’da soylu Yunan gençleri Olimpiyat oyunların­da anadan doğma yarışıyorlardı. 'Daha güçlü, daha yüksek, daha hızlıyı amaçlayan bu genç ve çıplak vücutlar Yunanlı sanatçılara tanrıları çağrıştırmış olmalıydı ki, tanrıları insan vücutlu çıplaklar olarak betimlemişlerdir.
Tanrıçaların çoğu ay tanrıçası; ay da büyük bir yıldız sayılırdı. İştar, Astorthe, Astarte, Siduri ya da Situri aynı tanrıçanın adının başka baş­ka dillerde farklı şekilde söylenmesinden ileri gelebilir.
Örneğin, Eski Mısır'da Amon-Ra, tanrıları yaratan saklı (gizli) (ve bileşik) güçtür. Zaten Aman ve/ya da Amen/Ammon/Amoun = saklı olan demektir. (Bugün dua ettikten sonra kabulü için kullanılan amin sözcüğünün kökü, ortaya çıkıyor ki, bin yıl öncesine uzanıyor.)
Hititler'in (Eti) komşusu olan Hurrilerin dilinde "Siduri" adı "Genç kadın" anlamına gelirmiş. Bu, Sümer'in gençlik ve güzellik tanrıçası İştar'ın bir adıdır da. İşte adı giderek "Astorthe" sonra da "Astarte"ye döndü. Bu kadarla da kalmadı; daha sonra Astarte, aşk ve güzellik tanrıçası "Afrodit" oldu.
…eski Yunan aşk tanrıçası hakkında yapılan açıklamalardan çıkarsanabileceği gibi, iki Aphrodite vardır. Biri, ana karnından doğmamıştır; göğün (Uranosl kızıdır. Öteki, Zeus ile Dione'nin kızıdır. İkincisi (Zeus ile Dione'nin kızı) orta malı Aphrodite diye nitelenmiştir.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.