Fizikten astronomiden ve daha birçok bilim dalı üzerinden bilgiler verilmiş ve kurgu bilimle -fazlasıyla-doyurulmuş. Eser bilimsel yönden çok etkileyici bi dilde ele alınmış.
Diyorsunuz ki keşke yazar bunları sadece bilimsel dilde yazsaymış. Kurgunun çok geri planda kaldığını görüyorsunuz. Yazar biraz Dan Browncılık oynamış. (Dan Brown'ınki çok kaliteli bir üslup ve olay örgüsü de okuru öyküye bağlayıcı ama Dan Brown'ın kurgu yönü baskın bilimsel ciddi hataları olan kitapları var) Ancak Tanrının Formülü'nün olay örgüsü -yani Pakravan ve Noronha'nın aşk macerası- çok ucuz bir hikaye, fazla basit ve boğucu. Itici yanıysa Bayan Pakravan'ın kitabın cinsel objesi olması, yazarın yazarken bi kendini çok kaptırıp taşşş gibi hatun demediği kalmış, kitapta adı geçen her yerde bu Pakravan ismindeki bilim insanının vücut betimlemelerini görebilirsiniz.
Bilimsel bi roman yazıyım, biraz ondan biraz bundan da katıyım mantığıyla yazılmış bir kitap.
Not: Ayrıca popüler kültür sığlığından ara sıra kafasını dışarı da çıkarabilen; sıradan değil, olağan çizgiden farklı diye çok çabuk her şeyin büyüsüne kapılan insanların gereksiz yücelttiği bir kitap.