Tanrısal Öngörü

Seneca
Tanrısal Öngörü, Senecanın Diyaloglar adlı eserinin ilk kitabı. Filozofun bu bölümü sürgün dönemindeyken Korsikada yazmış olduğu düşünülmektedir. Eser, konusunu Senecanın öğrencisi ve arkadaşı Luciliusun sorduğu Tanrısal Öngörü doğaya hakim olmasına rağmen iyi kimselerin neden kötülüklerle karşı karşıya kaldığı sorusuna verdiği cevaptan alır.
69 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1997
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

85 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Stoa felsefesini benimsememiş olsaydım bile şu eseri okuduktan sonra benimsememem mümkün olamazdı. Senecacığım.. Asırlar süren hasretim.. Yardırmış gene, ne desem az kalır. Okuma noktasında en fazla bir saatinizi alan bu şaheser anlamını kavramaya kalktığınızda hayatınıza mâl olacak cinsten. Eserde esas olarak dünya hayatının geçiciliği ve zorlukları karşısında ancak erdem sahibi olabilen insanın yücelebileceği, bu erdeme sahip olabilmek için nelerin olması gerektiği, erdemin kolay kazanılamayacağı ve ancak zorluklara göğüs gerebilen kişinin erdem sahibi olabileceği vurgulanmaktadır. Ayrıca erdemin Tanrı tarafından yüklenen zorluklarla kazanılabileceği vurgulanırken Ateizm, Nihilizm gibi akımlara atıfta bulunduğunu söyleyebilirim. Birey, içinde barındırdığı tüm nefsâni duygularına rağmen nasıl yücelebilir, zorluklarla mücadele kişiliği nasıl geliştirir ve sonuç olarak erdem nedir ve nasıl erdem sahibi olunur sorularına bu kısacık eserde bilincinizi az buçuk zorlasanız dahi sonsuz cevap üretebilirsiniz. Kesinlikle tüm insanlığa tavsiye türünde bir eser. İçimizde bulunan ve aslında yaradılıştan bu yana bildiğimiz lâkin dünya hayatının geçici karmaşasında unuttuğumuz Tanrısal Öngörüyü keşfedelim. En-el Hak.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Kabalcı Yayınevi · 2007825 okunma
99 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
İnsanların kötü yazgısı, tanrıların onları sevmediği anlamına gelmez!
Felsefenin yanı sıra bilimle, şiirle uğraşarak yaşamını sürdüren
Seneca
Seneca
, topluma ters düşen yaşantısından dolayı sürgünler yemiş hatta ölüme bile mahkum edilmiştir. İmparatorlar ölür ve yenileri gelir. Gelen yeni imparatorlardan biri olan Nero onu affeder ve onu yanına aldırır. Ne var ki bu da iyi sonla bitmez; Nero’ya karşı düzenlenen bir suikast girişimine onun adı karışır ve imparator kendini öldürmesini emreder. Bütün yaşamı boyunca ölümün hiçe sayılması gerektiğini savunmuş olan Seneca bu emri hoşgörü ile karşılar ve damarlarını keserek intihar eder. Böyle erdemli bir felsefeciden geriye kalan muhteşem eserlerden sadece biri olan
Tanrısal Öngörü
Tanrısal Öngörü
T… Eser, Lucilius’un yazara sorduğu şu soru ile başlar: “Dünyamızı tanrısal öngörü yönetiyorsa neden hâlâ iyi insanların başına bir takım kötülükler gelir?” Seneca, eserini bu soru üzerine kaleme alır. İnsan ve Tanrı arasında dostluk gibi sıkı bağ olduğunu nasıl ki bir babanın çocuklarını sert bir şekilde eğitip erdemli olmasını istiyorsa Tanrının da iyi insanları kendisi için yetiştirdiğini ve zorluklarla karşılaştırarak daha sağlam olmasını istediğini belirtir. İyi insan, güçlüklerle karşılaşınca pes eden değil aksine güçlüklerle sonuna kadar mücadele eden insandır. Ancak bu şekilde bir insan kendini tanıyabilir ve yaşamını devam ettirebilir. Kitabı sıkılmadan severek ve de merak ederek okudum. Hoşuma giden en önemli yönü okuduğum baskının bir yüzünün Latince bir diğer yüzünün de kitabın çevirisini içermesidir. Okunması gereken bir felsefeci ve de okunması gereken bir eser.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
tanrısal yaslanmalar
Stoacılar arasında önemli bir isim haline gelmiş Seneca'nın bir nevi tanrısal "öngörüsüyle" dünya üzerindeki (aynı zamanda yaşamdan sonrasındaki) "tanrısal adil düzenden" bahsettiği oldukça kısa bir kitabı elime aldığımda sanırım kendimde baskın olarak gördüğüm, insanın doğa ile ilişkisinin stoacı felsefedeki yansımasını
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
85 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Kaç insan yaşadı bu hayatı, herkes Farklı yorumladı.
Seneca; M.Ö 4’de doğmuş ve M.S 65’de Nero’nun isteği üzerine intihar ederek ölmüştür. Stoa’cı filozof Nero’ya yıllarca eğitmenlik de yapmış ve Roma yönetiminde dolaylı yönden etkili olmuştur. Hayatının son 3 yılında yazmaya daha ağarlık vermiştir. -Tanrısal Öngörü oldukça kısa ve nettir. İyilerin başına neden kötü şeyler gelir sorusuyla başlayıp,doğaya ve tanrıya dönmeyi çok güzel başarır. -Hakkında özenle konuşulacak bir adam ortaya çıkarmak için zorlu bir yazgı gerekir. -Neden o insan büyük zulümlere katlanıyor? Başkalarının nasıl katlanacağını göstermek için. -Herkes Mutlu yaşamak ister, mühim olan seni neyi mutlu ettiğini bulmak. Emek vermediğin hiç bir sevgiye sahip olamazsın. Tanrıyı sevmek için verdiğin emek yetersiz belki de. -Doğanın verdiği bu bedenler için üzülmekten vazgeç. -AMAÇ BİR KİŞİYE KOLAY BİR HAYAT SUNMAK DEĞİL.Tanrı için bunu yapmaktan daha kolay ne olabilir? Zorlu bir yazgı ile sınanmış iyilerin hayatından alınan dersler, sonraki nesillerin yapacağı hataları öngörüp engellemek içine belki. Tanrının tek amacı sana hizmet etmek olabilir mi? Gibi düşüncelerle yoğurulacağınız kısa ve net bir kitap okuyacaksınız.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Kabalcı Yayınevi · 2007825 okunma
85 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Stoacılık felsefesine giriş ve genel bilgi edinmek amacıyla okuduğum metin erdem, iyi ve kötü kavramları üzerinden ilerliyor. Seneca iyi insanların, iyi özellikler bahşedilerek kötü veya talihsiz yazgıları ile mücadele ettiklerini ve bunun tanrının iyilerin yanında hatta bir baba gibi, eli sopalı öğretici, olduğunu söylüyor. Kötülerinse talihsizlikler ve güçlüklerle yüzleşmedikleri için, çünkü erdemden yoksunlar, kendilerini tanıyamacaklarını ve cezalarının da bu olduğunu anlatıyor. Merakla elime alıp bitirdiğim metnin sonunda, iyi, kötü, erdem, talih, yazgı gibi felsefi ve bir çok açıdan tartışmaya açık kavramların modern insan için Seneca ile aynı olmadığını düşündüm. Başımıza gelen kötü ya da talihsiz olaylarla mücadele etmediğimiz ya da kendimizi korumak için mücadele etmeyi seçmediğimiz zamanlarda iyi veya erdemli olmayı bırakıp kötünün tarafını mı tutarız? Bence hayır. İnsan pek ala hayata, yaşama veya hayatın anlamına dair sorgulamaları rahat bir yaşam sürerken de yapabilir. Felsefenin kölelerden veya gladyatörlerden değil, rahat yaşam süren ve düşünmeye bolca vakti olan zümrelerden meydana çıktığı bilgisini düşünürsek, istisnalar elbet vardır, kendimizi keşfetmek için acılar çekmemize gerek yok diye düşünüyorum. Ama şu da bir gerçek ve yadsınamaz, acılarla ve kötü talihle mücadelede insan kendi sınırlarını ve gücünü, ya da güçsüzlüğünü tahlil etmek için çokça fırsata sahip oluyor.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Kabalcı Yayınevi · 2007825 okunma
99 syf.
9/10 puan verdi
Geç dönem stoacılığın önemli ismi Seneca, eserinde, "tanrısal öngörü varsa, neden iyi insanların başına kötü şeyler gelir?" sorusuna cevap veriyor. Stoacı öğreti ile ilgili güzel bir kitaptır.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
99 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Dayanmak
Kitapta Tanrının iyi insanı değer verdiği için sınadığını, terbiye ettiğini, kötü insanlara da hakiki olmayan bir mutluluk verdiğinden söz ediyor Seneca. Mantık olarak doğru iyi insan adeta hamur gibi yoğruldukça şekil alıyor, anlam kazanıyor. Ancak tüm bunlara rağmen bu kadar zorluk yaşamak şu kısacık ömürde? Küçük mutluluklar olmasa dayanılmayacak dertler de yok mu dünyada? Bu imtihanın ödülünü alacak olmanın sabırıyla dayanıyor insan.
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
99 syf.
·
Puan vermedi
Kitap çok kısa fakat üzerinde yapılan yorum epey fazla. Kitabı okuduktan sonra birkaç farklı yerden okumalar ve dinlemelerde bulundum. Youtube'da bir kanalın videosunda, kitap hakkında ateistlerin benzeşimini gördüğüm an ikincil dinlemeler yapmanın zararını fark ettim. Evet, Seneca'nın düşüncesi Panteizm'e benziyor. Fakat benim
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
·
Puan vermedi
Stoic ve teolojik kisa ve oz Seneca bize kaderimize katlanmamiz gerektigini vesvese veriyor stoacilikta buyuk iki sikinti goruyorum 1 din ihtiyaci cunku temeli bu 2 her seye katlanilmasi gerektigi sacmaligi insan cogu zorluga katlanmali ama her yuku ben tasiyacagim diye kendini kodlamamali ayrica allaha da inanmayacagiz kardesim benim
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma
99 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Seneca, Stoa felsefesinin önemli isimlerinden. Ailesinin varlıklı olması sebebiyle önemli felsefecilerden ders almıs ve bilgelik sevgisi yüzünden genc yasta felsefeye yönelmiştir. Stoa ve kinik akımlarından etkilenen ve bu öğretilerle yasamını değiştiren Seneca nın durumu babasını rahatsız eder ve önce Pompei sonra Mısır a gönderilir. Yasamı sürgüne geçen, Roma ya özlem duyan Seneca Nero nun imparatorluğu döneminde gelir ancak imparatorluk bünyesinde görev alır ve kendi yaşamına cekilmek ister. Benimsediği öğretisinden uzak bir yasamdır çünkü. İS 65 yılında imparator Nero nun emri ile damarlarını keserek intihar eder. İntiharı şaşırtmasın. Ona göre fazla yaşamak ölümün süresini uzatmaktan başka bisey değildir. Ve insan yaşamdan ayrılmak için bir ölüm biçimi seçebilir. Seneca felsefesini üç kavram üzerinden açıklar: Kader, talih ve tanrısal öngörü. Genel olarak tanrısal öngörü kavramı üzerinde yoğunlaşır. Tanrısal öngörü üzerinde durulmasının nedeni ise Lucius'un Stoacılığı benimseyen, tanrının varlığını kabul eden ama hala anlayamadığı bir soruya yanıt niteliğinde. Soru ise: Tanrısal öngörü olduğu halde neden iyi insanların basına birtakım felaketler gelir? Bu soruyu "tanrıların davasını üstleneceğim" cümlesiyle altı maddede açıklar. Açıklamaları sizi düşündüren, belki inancınızı destekleyen yer yer tatmin eden bazen boşluklar oluşturan cinsten olabilir. Hala güçlü bir öğreti olarak duran Stoacılığı Seneca dan bir okuyun derim.
Seneca
Seneca
Tanrısal Öngörü
Tanrısal ÖngörüSeneca · Alfa Yayınları · 2017825 okunma

Yazar Hakkında

Seneca
SenecaYazar · 25 kitap
Roma’ya küçük yaşta teyzesi tarafından getirilmiş ve Mısır valisinin eşi olan bu kudretli kadının gözetiminde büyümüştür. Babası atlı sınıfına (equites) üyedir ve derlediği söylevlerle Latin edebiyatında Rhetor Seneca ve Stoacı ahlak görüşleriyle tanınan Seneka, ahlakın temeline doğaya uygun yaşama ilkesiyle, bir bilge idealini yerleştirmiştir. Zamanın toplumunu bir vahşi hayvanlar topluluğu olarak gören Seneka, bilge kişisini, kendi kendine yeten, hazza olduğu kadar eleme karşı da duygusuz, korku bilmez, evrenin gerçek efendisi, erdemi özgür iradesinin sonucu olan ve ölümden korkmayan kişi olarak tanımlamıştır. Her ne kadar Stoacı maddeciliği benimsemiş olsa da, Tanrı'nın aşkın olduğunu öne süren Seneca, pratik felsefeyi öne çıkarmış ve gerçek erdemle değerin, dışarıda değil de, insanın içinde olduğunu belirtmiştir. Ayrıca harici iyiler ve zenginliklerin, insana mutluluk sağlamayacağını da söylemiştir. Seneca, ailesinin varlıklı olması sayesinde ünlü felsefeciler ve söylev ustalarından (rhetor) eğitim almış ve bilgelik sevgisi yüzünden genç yaşta retorikten (söylev sanatı bilgisi) sıyrılmış ve felsefe eğitimine ağırlık vermiştir. Pythagorasçı Sotion’dan dersler alarak onun gibi etyemez olmuş ve ruhun ölümsüzlüğüne inanmıştır. Daha sonra Attalus’a bağlanıp güzel kokulardan, şaraptan, istiridye ve mantar yemekten ve yumuşak bir yatakta uyumaktan vazgeçmiştir. Kynik Demetrius’u ve Papirius Fabianus’u da hararetle dinleyen Seneca’nın felsefeye olan aşırı düşkünlüğü babasını telaşlandırmıştır; çünkü İmparator Tiberius gençliği saran bu felsefe akımlarına hiç sıcak bakmıyor, garip kılıklı ve tavırlı bu kişileri Roma’dan uzaklaştırıyordu. Ayrıca Seneca’nın, yaptığı perhizlerden dolayı zaten narin olan bünyesi daha da bozulmuştu, sağlığı iyice kötüye gidiyordu. Babası, oğlunun sağlığını düzeltmek ve felsefeden uzaklaştırmak için onu ilk önce Pompei’ye, sonra Mısır’a gönderdi. Roma’ya MS 31 yılında dönen Seneca, kendini siyasete verdi ve quaestorluk (idam cezası vermeye yetkili hakim) elde ederek mahkemede avukatlık yapmaya başladı. Quaestor oldu, senato üyeliğine seçildi. Fabianus’tan öğrendiği keskin çelişkiler içeren, imalarla dolu kısa cümleli ifadeler kullanmada oldukça başarılıydı. Kıskanç İmparator Caligula’nın deyimiyle “kum taneleri” gibi akıp giden üslubu ölüm nedeniydi. Böyle başarılı bir konuşmacının kendi Roma’sında yeri yoktu. Ancak saraydaki bazı kişiler Seneca’nın hasta bir insan olduğunu ve çok az bir ömrü kaldığını söyleyerek İmparatoru zor ikna etti ve ünlü bir düşünürün yaşamını bağışlattı. İmparatoriçe Messalina, Caligula and Agrippina'nın kızkardeşi Julia Livilla ile Seneca arasında bir ilişki olduğuna ilişkin dedikodular çıkarınca, Seneca MS 41’de Korsika’ya sürgüne yollandı. Livilla ise öldürüldü. Seneca sürgündeki yaşamını felsefe yapıtları yazarak, bilim ve şiirle uğraşarak geçirdi. İlk yıllar kolay geçti, ama sonraki yıllarda Roma’ya dönme arzusu yüreğini iyice kaplayınca, Cladius’un azatlısı Polybius’a kardeşinin ölümünden dolayı yazdığı Ad Polybium De Consolatione (Polybius’a Teselli Üzerine) başlıklı yazısında hem ona hem de imparatora adeta yalvarmıştır. Ayrıca yine aynı ruh durumuyla annesine yazdığı Ad Helviam Matrem De Consolatione (Annem Helvia’ya Teselli Üzerine) yazısında da annesinden çok kendini teselli eder gibidir. Bütün bu yakarılarına karşın Seneca Roma’ya ancak Livilla’nın kardeşi Agrippina zamanında dönebilmiştir. Genç Prens Neron’un annesi Agrippina, tanınmış bir edebiyatçının, oğlunun eğitiminde önemli bir rol oynayacağını düşündüğü için Seneca’yı sürgünden çağırtmıştı. Neron’un tüm eğitimini üstlenen Seneca, ona çağının önemli kültür konularıyla ilgili dersler vermiş, ancak Agrippina’nın felsefeye pek sıcak bakmaması nedeniyle bu konulardaki derslerine bazı kısıtlamalar getirmek zorunda kalmıştır. M.S 54 yılında Claudius öldüğünde Neron on altı yaşında İmparator ilan edilince, Seneca muhafız kıtası komutanı Afranius Burrus ile birlikte idarede söz sahibi olmuştur. Ama filozoflara yakışmayacak yaşam tarzı ile savunduğu düşünceler uyuşmadığı için hakkında dedikodular çıkmasına engel olamamıştır. Bu arada Neron tümüyle anormal davranışlar içine girmiş ve annesi Agrippina’yı öldürtmüştür. Bunun ardından Burrus’un zehirlenerek öldürülmesi Seneca’yı saray yönetiminde tek başına bırakmıştır. Bunun üzerine tüm servetini imparatora bırakarak özel yaşamına çekilmeye karar veren Seneca, bu düşüncesini Neron’a açmış, ancak reddedilmiştir. İS 64’te meydana gelen büyük Roma yangınından sonra bu önerisini yinelediği halde imparator tarafından ikinci kez reddedilmiştir. Ancak Seneca bu kez kararlı davranmış, Neron’dan aldıklarının bir kısmını geri vererek siyasetten ayrılmıştır. M.S 61-65 yılları Seneca’nın kendini tümüyle felsefeye verdiği en verimli dönemi oldu. Ancak M.S 65’te C. Calpurnius Piso’nun başı çektiği, Faenius Rufus, Plautus Lateranus ve şair Lucanus'un adının karıştığı Neron’a karşı düzenlenen bir suikast girişimine onun da adı karıştığı için, İmparator tarafından kendini öldürmesi emri verildi. Bütün yaşamı boyunca ölümün hiçe sayılması gerektiğini savunmuş olan Seneca, bu emri metanetle karşıladı ve M.S 65’te damarlarını keserek intihar etti. Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Lucius_Ann...
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.