Yarım kalan bir kitap. Yarım kalan planlar. Hepimiz artık yarımız.
Kötü bir hadise atlattık ülkece. Atlattık demek de yanlış olur belki, etkileri sürüyor zira. Canını kaybeden yüz binler, anılarımız, güzel şehrimiz, kitaplarım, hepsini düşünmek acı veriyor. Fakat yeniden hayata tutunmamız gerek. Kendi evimdeki kitaplara sımsıkı sarılmak istiyorum.
Güzel başlamıştı kitap, bir öğretmenin Nazi Almanyası'nda öğrencilerinin ödevlerini okurken siyahilere karşı kötü bir sözcüğü düzeltmesi, öğretmeni onlar önünde devletin ideallererine karşı duran biri konumuna getiriyor. Öğretmen biraz daha merhamet, vicdan, eşitlik taraftarı ve dini, ahlaki değerleri benimseyen biriyken, devlet ise savaşçı yetiştirme idealiyle tutuşuyor ve öğrencileri askeri kampa alarak onları her koşula karşı koruyor. Eğer devam edebilseydim kitabı da sevebilirdim eminim. Fakat deprem sonrası yanıma alamadım, ailemin evinde diğer kitaplarımla beraber onu da geride bırakmak zorunda kaldım.
Kitap yorumu olarak degil de anı olarak kalsın burada istedim bu yazı. Kitabı tekrar alsam okuyabilir miyim emin de değilim. Kitap okumak bizde bir tutku ama sanırım bu kitap hep yarım kalacak bende. Ama burada da takılı kalmak istemiyorum. Yavaş yavaş da olsa tekrar okumaya başlamak istiyorum. Belki bu yorumu yazmanın da bana faydası olur diye düşündüm. İnşallah böyle bir felaketi hiç kimse yaşamaz bir daha. Yaralarımız sarılır, ruhumuz iyileşir, tekrar geleceğe ümitle bakarız. Kayıplarımızın mekanı cennet olsun, hepimize geçmiş olsun. Birlikte olmak, iyi insanlarla beraber olmak çok önemliydi. Bu süreçte destek olan herkese teşekkür ederim.