Stalin'in kendi ülkesinde lanetlendiği bir dönem de bir ülkenin Stalinciliğe kurban edilmesini, bütün bir halkı kurban etme ve kendi kendini ortadan kaldırma eğiliminin bu kadar güçlü olmasını aklım almazdı bir türlü.
Bütün bu tanrıtanımazlar, bu nihilistler, bu asiler, bu lanetliler son derece duyarlıdırlar ve yürekleri iyilik doludur. Fakat evrensel kötülükten dolayı, hor görüldüklerini, dışlandıklarını hissederler benliklerinin de rinliklerinde. Acıya, acımasızlığa, insanlığın sonsuz istırabina karşı isyan ederler. Istırap çeken insanlığa yeterince merhametli olmadığı için Tanrı'yı inkâr ederler. Ivan Karamazov Tanrı'ya karşı çıkarken şöyle der: "Bu demek değildir ki Tanrı'yı inkâr ediyorum, fakat sadece biletimi iade ediyorum ona."
-Ne bileti?
- Cennete giriş bileti! Yeryüzünde kötülük devam ettiği için "iade ediyor biletini".
"Hakikat kendiliğinden vardır; sadece yalan ihtiyaç duyar uydurulmaya" (s.111)
Babaannesi Türk, babası Arif Ahmet Starova Türkiye'nin ilk başbakanlarından Fethi Okyar'ın kuzeni ve Türkiye'de üniversite okumuş, Atatürk ile tanışmış bir şahıs. Luan Staroava ise 1941'de Arnavutluk'ta doğmuş olsa da 1945'ten beri Makedonya'da yaşıyor.