Dini inanca sahip olmak nedir? Bana göre bu ne ibadette, ne kutsal kitapta ne de peygamber hürmetinde. Dini inanç bir Tanrının varlığına inanmak ve onunla iletişimde olabilmek beceresi.
Lâkin bu kitabı herkes okumalı. İnanmayanın neleri sorguladığını bilmeyerek , bunlara cevap aramaktan çekinerek, çelişkiler olarak gördüklerini kulak arkası yaparak inançlı olunmaz kanaatindeyim.
Ben iki kitabı
Tanrıya Karşı Söylev eş zamanlı okudum. Birbirine tam çelişik.
Çok, çok tavsiye ederim bu şekilde okumanızı.
Geçenlerde de söylemiştim... Birbirine tam çelişik kitapları aynı anda okumanın, özgür olduğumuzu zanneden ve akıllı geçinen benliklerimiz üzerinde yadsınamaz bir etkisi var.
Tam bir okuma şöleni, ruh doygunluğu, beyin fırtınası... Ve keyif... Çokça okuma keyfi!
Ateizmin benim gözümde en büyük eleştirisi kendi ahlak sistemini kurarken yapmış olduğu saygısızlık normlarının kabulüdür. Nitekim eserde tam olarak bunu görebiliyorsunuz. Açıkçası okurken Musevilik ve İsevilik dini açısından eleştiriler sonradan yazılan kitaplara (Eski ve Yeni Ahit) karşı görülüyor ve engizisyon gibi dini temayülden uzak insani ve toplumsal normların harekete geçirdiği cehaletin hızlı bir yayılımı konusunda muzdariplik hissettiriyor. Bir hapishane hücresinden seslenen Sade ömrünü bilinçli bir ateizm ile sürüklemek istemiş epikürcülüğe sırtını yaslamış ve kanıtsız bir şekilde Tanrı üzerine gidiyor. Tanrının açıklanıp açıklanamayacağı hakkındaki tez iyi bir şekilde ilerliyor ve Sade de bizi bu konuda bir kesinliğe götüremiyor.
Bir zamanlar üzerinde çokça düşündüğüm, tartıştığım düşüncelerin benzerleri. Kitabı tamamlayacak kadar okumayı sürdürmek zaman kaybı olacaktı. Benzer yollar, benzer düşünceler, benzer savaşlar, benzer savunmalar, ateizmin altında yeni bir şey yok.
Kitap din, tanrı ve bunların getirdiği bütün kavramlara sert bir eleştiriyle yaklaşıyor. "Din Adamı ile Can Çekişen Adamın Diyaloğu" bölümü çok güzeldi. Yazıldığı döneme göre fazlasıyla cesur :) İnanç konusunda hassas olan kişiler biraz zorlanabilir.
En başta şunu söyleyebilirim ki İnaç sahibi kimselerin bu kitabı okumasını önermiyorum.
Düşüncelerin ürünü olarak var ettiğimiz tanrıya gelişi güzel sansürsüz bir dille eleştirmekten ziyade fazlasıyla küfür içerikli bir eser oluşturmuş yazarımız.
Fikrimce varlığına inanmadığımız bir "şey"e hakaret etmek aslında bir noktada var olduğunu da düşünmektir. Yazarımız onca küfrü ve hakareti neden kullanmış açıkçası pek anlam veremedim. Genel olarak çoğumuzun bildiği dinin kullanımı ve yobazlık ve tanrının gerçekte var olmadığı, var olan gerçek şeyin doğanın kendisi ve bileşenlerinden başka bir şey olmadığı üstüne yazılmış küfürleri ve hakaretleri saymazsak 'fena degil' türünde bir kitap.
Bol kitap okumalı hayatlar dileği ile