Tanrı`ya Şikayet

Refik Halid Karay

By Number of Pages Tanrı`ya Şikayet Quotes

You can find By Number Of Pages Tanrı`ya Şikayet quotes, by number of pages Tanrı`ya Şikayet book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ulu Tanrı;
Yüksek varlığınla muhabere için ne posta puluyla kutu­ suna, ne telgraf ve telsiz makinesine, ne tatarağasıyla haniara ve kervansaraylara, ne havaya bırakılmış güvercin sürüsü ile denize atılmış şişelere, ne ateş kulelerine ve davul dümbe­lek seslerine, bulasa yeni ve eski usul hiçbir alete, yaver, ma­beyinci, başkatip veya hususi kalem müdürü
Sayfa 7 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Hacca yollanmamış, hülasa sana ve seninkilere hoş görünmek, çı­karını bulmak için namaz ve tavaf, perhiz ve riyazet hiçbir zahmete katlanmamış bir onurlu günahkârım. Af senden!
Sayfa 9
Reklam
Hamdolsun yine sana!
Ve bütün bunlar içindir ki, üzerimde büyük bir ihsan yükünü taşımıyorum; "ne verseler ana şakir, ne kılsalar ana şad!" fehvasınca memnun, sana kendim için müracaatta bulunmamış, bunu beğenmeyip, onu kıskanıp ikide bir ka­pında sızlanmamıştım. Yani secdeye kapanmamış, rükûya varmamış, tesbihe sarılmamış, oruca yanaşmamış, Hacca yollanmamış, hülasa sana ve seninkilere hoş görünmek, çı­karını bulmak için namaz ve tavaf, perbiz ve riyazet hiçbir zahmete katlanmamış bir onurlu günahkarım. Af senden! Ahrette de, amme hizmetinde bulunmamak şartıyla bile af­fına razıyım ...
Sayfa 9 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Bana kalsaydı hiddetimden derhal kıyamet borusunu çalar, defter ve kitaba bakmadan, mizana vur­madan hepinizi cehennemin esfeline atardım…
Sayfa 15
Dünya yüzünde, yüz binlerce faydalısına bedel, birkaç cins, devede kulak kabilinden numunelik uyutucu ve uyuş­turucu nebat vardı. Bunu nasıl arayıp, nereden bulup da es­rardı, afyondu, morfindi, kokaindi, "sedol" idi, "pantapon" idi, seksen sekiz çeşit zehir çıkardınız? Kimini kabaktan nar­gilelere koyup içtiniz, kimini toz haline getirip burnunuza çektiniz, kimini iğneli şişelerle kanınıza işlettiniz. Bütün bu marifetler boş yere adı fenaya çıkmış olan bizim şeytanın bile aklına gelmezdi. Ya canım üzümü kaynatıp, damla dam­la süzüp, zararlı bir içki yapmak hangi iblisin hatırından geçerdi? Hele şu tütün hırsına bakınız! Bir otu kurutarak ince ince zarlara sarıp dumanını yutmak ve burnunuzdan çıkarmak, insanı hacaya çevirmek ne hokkabazlık, ne müna­sebetsizlik, ne kafasızlıktır!
Sayfa 17 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Siz aklınızı hayra değil, şerre hasretmişsiniz.
Dünyayı hudutlarla, pasaportlarla, istihkamlar, tel ör­güler ve gümrük kordonlarıyla sizler daralttınız, millet, mezhep, cemaat, rejim adlarıyla sizler ayırıp kardeşi karde­şe düşman ettiniz. Hakkın ihsanı olan akıl ve şuuru iyilikte değil, fenalıkta kullandınız. Siz aklınızı hayra değil, şerre hasretmişsiniz.
Sayfa 17 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Reklam
Dünyanın bir kısmında kuş uçmuyor,
kervan göçmüyor, yılan barsağını sürümüyor; öte kısmında iğne atsan yere düş­müyor. Hem asıl acayibi mahsulce en kıt, en az vergili ve ha­vaca, iklimce oldukça münasebetsiz yerlere, gökten kudret helvası yağacakmış gibi birikmişsiniz; bıçağınız hakkına bir karış yer almak için yapmadığınız kalmıyor. Dişinize kadar silahlı, gözünüzü kan bürümüş ne rahatsız, ne tehlikeli bir hayat sürüyorsunuz! Açılın, genişleyin, boş yerlere yerleşin, yiyin; üremeyin! Hayır, bilakis sıkışıyor, komşu komşuya, kardeş kardeşe, "Zırnık bile vermeyiz! ", "Nah sana guguk! ", "Ağzını yala! " gibi amiyane sözler atıp bir mahalle mektebi manzarası arzediyorsunuz ve ikide bir dalaşıyorsunuz. Buna sabır taşından yaratılsa, yine yürek dayanmaz; çat­lar.
Sayfa 17 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Dünya daha milyonlarca insanı ferih fahur yaşatacak, herkesi besleyip refah içinde ömür sürdürtecek bir genişlik­te ve berekettedir. Ama sizler, yoktan yere övündüğünüz, ne­tameli aklınıza güvenerek, birtakım iktisat nazariyelerine, hilekarlığa ve çılgınlığa kapıldınız.
Sayfa 18 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Allah insana "Bak! " dedi; evvela başkasının elindekine, avucundakine, eşine ve malına göz koydu. ''Ye! " dedi; ilk önce komşusunun tavuğunu çalıp yuttu. "Bul ! " dedi; zehir buldu, barut buldu, bela buldu. ''Yap! " dedi; kargı yaptı, tüfek yaptı, top, tank, bomba yaptı, hepsinden fenası para yaptı.
Sayfa 18 - inkılap Kitabevi 2009Kitabı okudu
Allah insana "Bak!" dedi; evvela başkasının elindekine, avucundakine, eşine ve malına göz koydu. ''Ye!" dedi; ilk önce komşusunun tavuğunu çalıp yuttu. “Bul!" dedi; zehir buldu, barut buldu, bela buldu. ''Yap!" dedi; kargı yaptı, tüfek yaptı, top, tank, bomba yaptı…
Sayfa 18
63 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.