Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Tanyeri Horozları Yorumları ve İncelemeleri
Tanyeri Horozları yorumları ve incelemelerini, Tanyeri Horozları kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Tanyeri Horozları puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Karınca Adası iyice doldu. Kendiliğinden gelen doktorlar, Hançerli Efe gibilerin yanında Anadolu muhacirleri de gönderildi adaya. Gönderildi ama işte nerede çokluk orada bokluk. Mecazsız. Caanım anadolu irfanı, ev içindeki tuvaletten bîhaber. Kitabın sonlarına doğru o ağaçların akıbeti de yaraladı.
Nihayet Poyraz ile Zehrayı yakın gördük bu kitapta. Dizilerdeki başroller gibi birleşsinler diye bekliyorum resmen. Vicdanını sevdiğim Poyraz Musa'nın ruhu iyileşsin de kavuşsun sevdiğine diye. Zehra akıllı kız, Poyraz'ı o iyileştirecek belli ki.
Her gelenle adanın huzuru kaçacak diye bekliyorum ama adalılar bir şekilde sahip çıkıyor gelenlere, kaynaşıyorlar ve özenilesi bir imeceyle her şeyin bir hal çaresini buluyorlar.
Bir de şu Kerimler var, kitaptaki huzuru bozarsa onlar bozacak sanki. Dokunmayın Poyrazıma, üzülürüm.
Hani böyle 7 numara gibi, Ekmek Teknesi gibi çok da bariz bir konusu olmayan ama karakterleri bir tanıdıklarımızmış gibi benimseyerek keyifle izlediğimiz diziler vardır. Yaşar Kemal'in kitaplarından, özellikle serilerinden o tadı alıyorum. Birkaç gün okumasam "Ağaefendi'nin Girit mevzusu n'oldu acaba ya?" diye düşünüyorum mesela. O yüzden seviyorum kitaplarını. Herkese de okumalarını tavsiye ediyorum ama özellikle bu kitapta Enver Paşa'ya verip veriştirişinden ötürü tavsiye etmediğim bir insan da var :))
Tanyeri Horozları - Yaşar Kemal
Yapılan mübadele sonrası devam eden hayata Poyraz'a, Musa Kazım, Melek Hatun, Arsen Usta, Hasan,Vasili, Nişancı Veli, Sultan hepsinin hayatlarına yeni edenlerle birlikte serinin ucuncu kitabıyla devam ediyoruz.
Poyraz askerden kacip adaya sığınan Hasan'ı alip Salman Sami doktora götürüyor. Doktorla birlikte yasanılanları tartip konusuyorlar. Enver Paşa komutasında Sarıkamışa hiç hazırlıksız çıkılmış. Ne doksan bin, ne yüz elli bin kişi, daha savaşa başlamadan açlıktan, tifüsten, bir de donarak koskocaman ordunun hemen hemen hepsi gitmis. Önünde asker kalmayınca da Rus ordusu Sarıkamıştan çıkıp Mezopotamyaya, Orta Anadoluya, Karadenizin yarısına kadar inmiş. Tüm ülkedeki hayatlar gençler askerler kaçaklar bu savaşlardan etkilenmiş.
Tanyeri Horozlarında yeni bir yaşam kurma çabası, korku, endişe, özlem, umut, sabır, geçmişten gelen ve içlerine gömülen acılar içinde yaşarken insan olmaktan duyulan sevinci okudum. Geçmişin acılarını unutmayıp ama hayatlarına gölge düşürmesine izin vermeyen, hayatlarına daha güçlü bir şekilde devam etme çabası icinde yasayan kadınları erkekleri okudum. Yaşar Kemal kalemini biliyorsanız tüm bunlar derin betimlemelerle insan ruhuna dokunan kelimelerle aktarılmış. Okumadıysanız seriye başlamanız tavsiyedir
441 syf.
·
Puan vermedi
Kayıp olanların döndüğü ve mutluluğu,hüznü,acıların kavuk bağlarken yaşanılanların anlattığı;akıcı,sade bir dil ile anlatılan eşsiz bir kitap.Keyifli ve bir o kadar da bitmesin diye uğraştığım bir seri idi.İyi okumalar.
Yemekleri, kahveyi anlatışıyla iştahınızı açıcak , katliamları duydukça insanlıktan utanacak , tüm bu savaşa rağmen hala birbirini seven , şerefli bir şekilde yaşamayı seçmiş insanları okudukça insanlığa olan umudunuz artıcak.
Ağaefendi , Poyraz , Zehra , Nişancı, Lena Hatun , Kaçak Hasan ve diğer pek çok kahramanın hayat hikayesini dinleriz Yaşar Kemal'den. Her birinin kendine has yaşamları olmasına rağmen hepsinin ortak noktası yaşamlarının savaş yüzünden altüst olmuş olmasıdır.
Sarıkamış'tan Kanal cephesinden ve diğer harplerden sağ kalabilmiş olan insanların bir yolunu bulup toplandığı Karıncalı Ada kahramanlarımızın savaştan kaçıp adeta saklandığı bir cennettir.
Okurken midenizi bulandıracak katliamlara şahit olan , bu katliamda annesini babasını sevdiğini kaybeden bu insanların Yaşar Kemal'in ütopik adasında hayata nasıl sarıldıklarını , birbirleriyle olan ilişkilerini öğreniriz.
Kitabın geçtiği dönem itibarı ile kitap bize 1. Dünya Savaşı'nın Yunanlılar , Rumlar ve özellikle de Türkler tarafından bir perspektifini sunuyor. Anlatımı da Yaşar Kemal'in kendine has üslubu ile size pek çok yeni kelime öğretiyor.
Okumanızı tavsiye ediyorum.
Savaşlar yıkımdır. İnsanlığın bitimidir. İnsanı yaşatan umuttur. Tanyeri ağarırken horozlar yeni günü muştular.
Ege denizinde bir ada. Hikayeleri birbirinden farklı insanların kaderinde yeni bir kesişim noktası. Farklı mekanlarda ortak geçmiş. İki mevsim yaz ve kış. Bolluk ve kara kış.Umut ve korku gibi iki yüz . Madalyonun iki yüzü.Umut romanın baş kahramanı.
Bir Ada Hikayesi serisinin 3 numaralı kitabı Tanyeri Horozları’dır. Aynı zamanda bu seriye dair okuduğumuz son kitaptı. Yine yaşam mücadelesinin öne çıktığı kitapta Sarıkamış ve Çanakkale Savaşları ile sıkıntı çeken insanların rahat ve huzurla yaşamak istediği bir ada mücadelelerine konuk oluyoruz diyebiliriz. Çok fazla karakter olduğu için (14-15
Kadını okumayan bir ülkenin erkekleri ne kadar okursa okusun o ülke iflah olmaz.
Serinin üçüncü kitabında da yine olaylar tüm hızı ile devam ediyor. Adaya yeni yeni insanlar geliyor. Bu kitapta da Sarıkamış, Çanakkale savaşları söz konusu ve askerden kaçanların hikâyeleri mevcut. İnsanların yerlerinden yurtlarından edilmeleri, anaların evlatlarını beklemeleri okurken insanın yüreğini alt üst ediyor.
Ada halkı bu kitapta artik birbiri ile birlik ve beraberlik içinde. Mutlu mesutlar bir nebze de olsa. Bağ bahçe isleri ile uğraşanlar var. Yetiştirdikleri ürünleri toplayıp yiyip içiyorlar bir güzel. Dışarıdan bakınca mutlular ama hepsinin yüreğinde yatan bir acı var: Savaş.
Seri genel olarak çok güzel. Ama bu kitap beni okurken zorladı ve biraz sıktı. Hem seriyi ard arda okudum diye hem de ben pek tarihi türleri okuyamıyorum. Ama kesinlikle okunması gereken bir seri diye de düşünüyorum. Çok sonra belki yeniden okurum bu seriyi. Dördüncü kitabi da diğer ay okuyup bir seriyi daha kapatma mutluluğuna erişmiş olacağım.
#parlakmeltemkitapligi #yaşarkemal
Bir Ada Hikâyesi serisinin ilk kitabı Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana'da mübadele gereği Türkiye'den Yunanistan'a Rumların gönderilme sürecinde meydana gelen olayları okumuştuk. İkinci eser Karıncanın Su İçtiği'nde ise mübadelenin Anadolu coğrafyasına yansımasını gördük. Üçüncü eser olan Tanyeri Horozları'nda ise mübadelenin Anadolu'daki yansımalarına ek olarak adaya yapılan göçlerle karşılaşıyoruz.
İlk iki eserde tanıştığımız karakterlere Tanyeri Horozları'nda pek çok yeni karakter ekleniyor. Karakterlerin ortak özelliği ise kaderin hepsini Karınca Adası'nda buluşturması. Yine pek çok yeni hayat hikâyesi okuyup, her karakterin yaşadığı sıkıntıya ortak oluyoruz. Bu eserde artık kendimi adada yaşayan biri gibi hissetmeye başladım diyebilirim. Çünkü adada öylesine sıcak ve samimi bir ortam var ki, okuyucu ister istemez kendini metnin içine dahil ediyor.
Dikkatimi çeken bir diğer yön ise kitapta var olan karakterlerin hepsinin fazlaca iyi ve uyumlu olması. Her ne kadar gerçek hayatta bu durum kulağa pek mantıklı gelmese de, yazar bir ada etrafında tüm iyi insanları toplamış. Bu durumda da savaş sonrası ortak acıları paylaşıyor olmalarının bir etkisi olsa gerek. Zira o kadar sıkıntının ardından eminim her insanda iyiye, huzura, barışa duyulan bir özlem olacaktır. Ve her zamanki gibi hayatın içinden hiçbir zaman eksik olmayan sevgi, aşk, sadakat gibi duyguların örneğini de okuyoruz satırlarda.
İlk iki esere nazaran daha hareketli, bol diyaloglu, merak uyandıran bir eserdi Tanyeri Horozları. Seriden geriye bir kitap (Çıplak Deniz Çıplak Ada) kalmışken 'Acaba bu garip insanların sonu ne olacak?' diye düşünmekteyim. :)
Serinin üçüncü kitabı ilk iki kitaba göre bence çeşitlilik açısından zayıf kaldı.Özellikle asker kaçağı Hasan'ı ve yaşadığı psikolojiyi belki yüze yakın sayfada takip ettik.Yaşar Kemal bu kitapta da Sarıkamış'ı Çanakkale'yi askerlerin acımasızca kurşuna dizilmesini,göç sorununu kısacası acıyı anlatıyor fakat bunu neredeyse tamamı iyi insanlar olan ada halkı üzerinden anlatıyor.Kötülerin olmadığı bir ada hikayesi okumak insana terapi gibi geliyor.Burada ada muhtemelen Yaşar Kemal'in ütopik arzusunun eseri,okudukça keşke böyle bir yer ve böyle insanlar olsa diyorum.Ölümlerin sadece rakam olmadığını anlatabilmek için korku kavramı üzerinde çokça duruyor.Böyle bir ada varsa derakap oraya göç edin,Poyraz Bey'le tanışın o size evin yerini gösterir.İyi okumalar.
“Bir Ada Hikayesi” serisinin 3. Kitabı. Savaş sonrası göçü ve olayları konu ediniyor. Kitap inanılmaz derecede detaylı bir şekilde yazılmış ve bi yerden sonra yazara ister istemez hayranlık duyuyorsunuz. Balık sevmeyenler kitaptan sıkılabilir. :) Dediğim gibi çok detay.. yazar, neredeyse hiç bir karakteri atlamadan, anlaşılır bir dille sizi bütün karakterlerle tanıştırıyor. Herkesin bir hikayesi var. Kitabın bazı bölümleri akıcı olmasa da okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Ya da benim gibi bütün seriyi tek seferde aldıysanız mecburen okuyacaksınız. Aldığınız kitapları mutlaka okuyun.