Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tao'dan Tâ-O'ya

Tao Tâ-O

Necmettin Şahinler

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tao-cu bilgeler " realite/gerçeklik '' denilen veya zannedilen şeyin aslında bir rüyadan/hayalden başka bir şey olmadığını ama bunu anlamanın varlık hakkında akıl yürütmekle değil, varlığı yaşamakla yani onu sıradan duygu algılamalarının ötesinde sezgi düzeyinde -ya da düzeylerinde- yaşamakla mümkün olabileceğini söylemektedirler. Chuang-Tzu sözlerine bunun olabilmesinin " Büyük Uyanış'' ın yaşanmasına bağlı olduğunu da eklemektedir . Bu, İbn Arabi nin "Bütün insanlar uykudadır; ancak öldükleri zaman uyanırlar'' hadisinden yola çıkarak "Alem bir vehimden ibarettir; gerçek bir varlığı yoktur. Bil ki sen dahi bir hayalden ibaretsin. Ve idrak edip de kendi kendine 'Bu ben değilim' dediğin ne varsa o dahi bir hayaldir' sözüyle benzerlik göstermektedir.
Sayfa 37 - HayyKitap ☪ 1.Baskı İstanbul Mart 2019 - Herkes İçin Tasavvuf 57Kitabı okudu
Hikmet Allah'a Benzemektir
Hikmet, Kur'ân'ın önemli kavramlarından birisidir ve <türevleri hariç> yaklaşık 20 âyette geçmektedir. İlginçtir bu âyetlerin 10 tanesinde '"Hikmet" kavramı "Kitap" kavramıyla birlikte kullanılmıştır. Bu da bize Kitap'ın rûhunu anlamada hikmetin ne derece önemli olduğunu göstermektedir. Hikmet, "gerçeği, ilim ve akılla yakalamak" veya "gerçeği yakalama noktasında ilim ve akılla tespitte bulunmak" olarak tanımlanmıştır. Başka bir tanımsa şöyledir: "Hikmet, Allah açısından, eşyanın bilinmesi ve yaratılmışların anlamlı bir biçimde varlığa çıkarılmasıdır, insan açısından bakıldığında ise hikmet, varlıkların bilinmesi ve hayır üretilmesidir." Şüphesiz tanımlar: çoğaltmak mümkündür ama Hikmet'in "söz ve işte en iyiyi yakalamak veya olması gerekeni fark etmek" şeklinde anlaşılması bütün İslâm düşünürlerinin ortak kanaatidir.
Sayfa 16 - HayyKitapKitabı okudu
Reklam
Semantik analiz; bir kelimenin etimolojik lugat manasının üzerine zaman içinde eklenmiş olan yeni anlamların ya da vuku bulmuş olan anlam kaymalarının tespiti ve kelimelerin kullanıldıkları yerde hangi anlamla yüklü olarak neye delalet/işaret ettiklerinin araştırılması demektir.
Sayfa 13 - HalykiapKitabı okudu
Otururken Unutmak / Tso Wang İnsanların varlığa / eşyaya / aleme bakış açıları iki yönlüdür. Kimileri varlığı somut, kevni 'realite / şe'niyyet' düzeyinde görür. Nesnelerin sadece yüzeyine dokunan böyle bir görüş eşyanın hakîkatini veya varlıkIarın temel yapısını aydınlatabilecek bir yaklașım değildir. Böyle kimselerin varlığın sırrına nüfuz edebilmeleri için mutlaka bir manevi bakışa / basirete yani Chuang-Tzu'nun deyişiyle '' ming'e /aydınlatıcı nur'a '' ihtiyaçları vardır. Bunu elde edebilmesi için de insanin manevi / deruni yeni bir doğuş yașaması ve ' varlığın dünyevi halinden varlığın uhrevi haline ' dönmesi gerekmektedir. İşte bunu gerçekleştirenler varlığa/eşyaya/aleme bir rüya/hayal gözüyle bakarlar ve görünenlerin metafizik/bàtinì derinliğini keşfetmeye/zevk etmeye çalışırlar. İnsanın bu manevi dönüşüm sürecini İbn Arabi ' fena ' yani “nefsi yok etmek'' olarak ifade ederken, Chuang-Tzu buna '' otururken unutmak / tso wang '' adını verir. Bu tanımlamanın özünde zihnin tasfiyesi vardır. Saflaştırma / arındırma anlamına gelen “ Tasfiye ” insanın kendisini her türlü arzu ve istekten olduğu kadar '' Akl' ın faaliyetinde de arındırmasından ibarettir. Başka bir deyimle bu, farkları belirleyen akıl ile arzu ve isteklerin bütün faaliyetlerinin öznesi olarak '' nefs'in '' tümüyle sönüp sıfırlanması sonucu yeni bir Nefs'in / Evrensel Nefs’i* tesis olunmasından ibarettir. * Nefs-i Kül.
Sayfa 31 - HayyKitap ☪ 1.Baskı İstanbul Mart 2019 - Herkes İçin Tasavvuf 57Kitabı okudu
" Tevhide kavuşanın meyli, dönüşüme uğrayanın da sabitliği kalmaz. Bunun açıklaması şudur: Tao'nun zatıyla vahdette özdeşleşmiş olan bir kimsenin artık herhangi bir şeye meyli ya da ona karşı bir nefreti olamaz. Bu kabil bir ruhani halde bulunan bir kimse doğru ile yanlış, iyi ile kötü arasındaki alışılagelen farkların ötesine geçmiş bulunur. Artık Tao ile özdeşliğini idrak etmiş olduğundan ve Tao da kendini bu kesret aleminde sayısız surette izhar ettiğinden bu hali yaşayan insan da hiçbir engelle karşılaşmaksızın ve sanki büyük Boşluk denilenin etrafında dönmekteymiş gibi bir şeyden başka bir şeye dönüşmektedir. "
" İnsan ne kadar dış aleme dönük olursa Mutlak ile olan teması da o kadar az olur. Şu halde yapılması gereken 'evde oturup' dışarı çıkmamaktır. Kapının dışına çıkmadan da Sema'nın altında ne varsa yani nesnelerin realitesinin ne olduğu bilinebilir."
Reklam
" İnsan genellikle kendi babasına sanki bu Rabb'in bizzat kendisiymiş gibi saygı duyar ve onu yani babasını samimi bir bağlılıkla sever. Durum böyleyken bir de düşününüz ki kendi babasından çok daha Yüce olanı, Rabb'ini ne kadar daha fazla sevip sayması gerekir! "
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.