Ateş tahtadan doğar:
Bir esti mi rüzgâr, yener onu mutlak.
Sahtekârlık devletten doğar:
Baş kaldırdı mı zaman, yıkar onu mutlak.Bunu görüp de düzeltebilirse kişi, Kutlu kişidir o.
Asıl tehlikenin büyüğü, asıl sakınılması gereken şey “hortlaklardan” da önce, insanlığa hizmet etme aşkıyla hortlaklara savaş açan kutlu kişiden gelebilecek zarar!
Kong Zi’nın en yetenekli öğrencisi Zi Gung bir gün yaşlı bir köylüye rastlar. Köylü bostanını sulamak için kuyuya inmekte, her seferinde bir kova su çıkarıp tarhları sulamaktadır. Zi Gung köylüye yol göstermek ister:
“...Zi Gung dedi ki: Tahta bir kaldıraç alırsınız, arkasına bir ağırlık bağlarsınız, önü hafif kalır. Bununla kısa zamanda istediğiniz kadar su çekersiniz...
“İhtiyar öfkelendi: Benim ustam derdi ki, makine ile çalışanın yaptığı iş de makineleşir. Yaptığı iş makineleşenin kalbi de makineleşir, kalbi makineleşenin saflığı, basitliği gider. Saflığını, basitliğini yitiren kişi huzursuz olur. Huzursuzluk ise doğru YOL’da yaşamla uyuşmaz. O Sizin anlattığınız aracı ben de bilirim, ama kullanmaktan utanç duyarım...
İhtişamlı ve zenginken saraylar
Yabani otlar bürümüşse tarlayı
Ambarlar bomboşken
Pahalı ve süslü ise giysiler
Keskin kılıçlar sallanıyorsa kemerlerde Ve patlayasıya yiyip içenler
Boğuluyorsa bolluktan
Orada haydutluk yasası geçerli demektir
Budur işte sahte YOL - ah!
“nerede yitirilmişse YOL orada ahlak ve görev vardır nerede yetenek ve bilgi varsa orada büyük yalanlar vardır bir ailede kalmamışsa uyum orada küçüklere şefkat büyüklere hürmet vardır bir devlette bozulmuşsa düzen orada dürüst devlet adamları vardır...”
Çılgınlar tanrısal vahiy ararlar
göğün yerin işaretlerinde
ben bilgelik ararım
zaman ve dünyanın işaretlerinde
kimileri ahmakça kaygılara kutsal der
ben ahmakça kaygıları bırakmaya kutsal derim
kimileri mucizeleri kutsal sayar
ben mucize olmayanları kutsal sayarım