Tapusuz Süleyman

Mehmed Alagaş

Tapusuz Süleyman Posts

You can find Tapusuz Süleyman books, Tapusuz Süleyman quotes and quotes, Tapusuz Süleyman authors, Tapusuz Süleyman reviews and reviews on 1000Kitap.
 Çünkü köpeklerin emanete sahip çıkma ve sadakat konusunda bir çok insanı geride bıraktığını çok iyi biliyordu.
156 syf.
7/10 puan verdi
Eniştem sayesinde tanıştım kitapla öyle bir kitap ki başlmanızla bitirmeniz bir oluyor. Karşılıklı diyalogların içine yerleştirilmiş analizler ve farklı görüşler ufkunuzu açıyor. Çok yönlü düşünmenizi ve çok şey öğrenmenizi sağlıyor. Düşünce kitabı tarzında cümleler barındırsa da sıkmıyor. Beni en çok etkileyen cümlelerden biri; Üç kıtanın sahibi sultan Süleyman mı özgür yoksa kendi halinde maldan mülkten bihaber tapusuz Süleyman mı Biri yükümlülükleri yüzünden Saraydan çıkamazken diğeri dilediği gibi geziyor. Bu manada bir cümleydi yanlış hatırlamıyorsam.Farklı açıdan bakmamı sağlamıştı Okunduğunda kesinlikle pişman olunmayacak kitaplardan tavsiye ederim.
Tapusuz Süleyman
Tapusuz SüleymanMehmed Alagaş · İnsan · 2000345 okunma
Reklam
"Cevap ver.Firavun dahi nasihati hakediyorken benim böyle bir hakkim yok muydu?"
Cimri olduklarını kabul etmeyerek sadece tutumlu olduklarını söyleyen bu gibi insanlar; altınları üst üste yığarken genellikle hiçbir şey yemediklerini, hiçbir şey harcamadıklarını düşünürlerdi! Oysa altınları biriktirirken, altından çok daha değerli olan bir şeydi harcadıkları! Herşeyi biriktiren bu cimriler, çılgınca bir müsriflikle her şeyden çok daha değerli olan hayatlarını, ömürlerini harcıyorlardı.
“Zaman elmastan değerlidir. Çünkü zaman ile elmas kazanılabilir; fakat elmas ile zaman kazanılamaz.” sözü, ne kadar da doğru bir sözdü.
Reklam
Çünkü altmış iki yaşına kadar oradan oraya koşuşturan ve ömrü yollarda geçen babası, gerçekten acınacak bir hayat yaşamıştı! Bir insan böyle bir hayatı kendi dışındaki bir kişinin emirleri doğrultusunda yaşasa, kendisini böylesine acımasız bir şekilde kullanan o kişi hakkında: “Gerçekten çok zalim, çok merhametsiz bir insan” diyerek, o kişinin çok acımasız bir firavun olduğunu iddia ederdi. Ancak hırs ve tamah sahibi bu firavun, insanın dışında değil de içinde olduğu zaman, kendi kendilerini birer köle durumuna getiren insanlar, içlerinde yaşattıkları bu firavunu pek farkedemiyorlar, içlerindeki bu firavuna pek kızaımyorlardı! Çünkü kendilerini acınası birer köle durumuna getiren bu firavun, kendilerinden başkası değildi.
Ayrıca hanımından da çok çekinirdi kayınpederi! Hanımının ara sıra izin verdiği bazı ortamlarda: “Ben şöyle adamım, ben böyle adamım” diye kükreyerek kendisini tatmin etmeye çalışmasına rağmen, göz ucuyla yine de hanımına bakar ve kendisine verilen desturun hangi noktaya kadar olduğunu anlamak İsterdi. Hanımından gerçekten korkan hacının yüreği, birçok bacının yüreğinden daha küçüktü!
Mesela Osmanlı padişahlarını ele alalım. Padişahlık sınırları üç kıtaya yayılmasına rağmen bu padişahların yaşadıkları yer Topkapı sarayı ve etrafındaki arazi! Oysa birer gezgin oldukları söylenen Evliya Çelebi gibi insanlar, milyonlarca dönüm araziyi gezerek, buraların güzelliğini seyrederek, buralarda oturup, buraların havasını teneffüs ederek, gerçek anlamda bu dünyayı bir padişahtan çok daha fazla yaşayan, yaşayabilen insanlardır. Osmanlı padişahları yaşayamadıkları yerlerin sorumluluğunu yüklenirlerken, bu gezginler sorumlu olmadıkları yerleri yaşamışlardır. Öyle değil mi?
Tapusuz Süleyman'a, tapunun önemiyle ilgili ne söyleyeceğini şaşırmıştı! Hafifçe gülümseyerek: “Anladım” dedikten sonra ilâve etti: - “Yani hiçbir yeri almaya niyetin yok!” - “Tabi ki yok. Niye alayım ki?” - “Sıkışınca satarak rahatlarsın!” - “Sıkışınca satarak rahatlamak İçin, rahatken almak için sıkışmam mı gerekli!”
430 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.