Bu süreçten Osmanlılık da nasibini aldı tabii. Yavaş yavaş Osmanlıların o kadar da Türk, Türklerin o kadar da Müslüman olmadığına ilişkin emareler görülmeye başlandı. Padişahlar oğlancılık yapıyor, şeyhülislâmlar şarap içip şiir yazıyor, Sırplar, Hırvatlar, İtalyanlar sadrazam oluyordu. Elinde parası olan herkes faizcilik yapıyor, hızını alamayanlar nakit para vakfediyor, kadılarımız da Yahudilerin kendi aralarındaki davalara bakıyordu. Hayalî Doğu'yla birlikte hayalî İslâm ve hayalî Osmanlılık da battı. "Din kardeşlerimiz" Araplar, Arap dünyasının sömürgecilikle 16. yüzyılda tanıştığını söylüyorlardı. Albay Kaddafi, müzik festivaline Türk çalgıcılar davet ederken, "Caz orkestrası bile olabilir, yeter ki Osmanlı müziği olmasın" diyordu.