Etnik Yapısından Ermeni Meselesine Türkiye

Tarih Gelecektir

Yusuf Halaçoğlu

Tarih Gelecektir Gönderileri

Tarih Gelecektir kitaplarını, Tarih Gelecektir sözleri ve alıntılarını, Tarih Gelecektir yazarlarını, Tarih Gelecektir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
18 Mart 1915’te başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Batılı devletlerin donanmalarının Çanakkale’ye gelmesi ile başlayan savaştan çok önce, Ermeniler de Anadolu’da isyanlara başlamışlardır. Nitekim 17 Nisan’da Van’da başlayan isyan kademeli olarak bütün Anadolu’ya yayılmış, bunun üzerine Osmanlı Devleti Ermeni ileri gelenlerini İstanbul’a davet ederek bir araya getirmiş ve onlara bu hareketlerin devam etmesi hâlinde sert tedbirler uygulayacağını bildirmiştir. Buna rağmen Ermeni isyanları durmayınca Osmanlı Devleti, 24 Nisan’da, yâni Ermenilerin soykırım günü olarak andıkları günde, bir gece içerisinde bu parti ve örgütlerin ileri gelenlerinden 245 kişiyi tutuklamıştır. Bu tutuklananlar Ankara ve Çankırı cezaevlerine gönderilmiştir. Hiçbir kimsenin burnu bile kanamamıştır ve hatta bir kısmı sonra serbest kalmıştır. Ancak bu hamle ile birlikte Ermeni hareketinin de beli kırılmıştır. İşte Ermenilerin bu tarihi, soykırım günü olarak anmalarının asıl nedeni, Ermeni hareketinin bu tarih ile birlikte etkinliğinin sona ermiş olmasıdır. Yâni 24 Nisan bağımsız bir Ermenistan kurma hayâllerinin sona erdiği tarihtir. İşte bundan dolayı Ermeniler bugünü farklı olarak nitelemişler ve soykırım günü olarak anmaya başlamışlardır.
Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde Musul ve Kerkük Osmanlı ordularının elindeydi. İngilizlerle mücadele sonucu elde kalan bölgeden Mondros Mütarekesi ile Türkler çekiliyorlar. İngilizlerin bölgeyi işgal etmesi üzerine bir anlaşmazlık doğuyor ve anlaşmazlık 1920 yılında Milletler Cemiyeti’ne havale ediliyor. 1925 Milletler Cemiyeti kararı ile bu bölgeler Irak’ın bütünlüğünü sağlamak amacıyla Irak’a bırakılıyor. Dolayısıyla bugün eğer Irak üç parçaya bölünecek olursa ve birleşmiş Irak ortadan kalkacak olursa Milletler Cemiyeti’nin birleşmiş Irak’a devredilmesine dair kararı havada kalacaktır. Türkiye böyle bir durumda Milletler Cemiyeti’nin bu kararı gereği bıraktığı bu bölgede tarihi olarak hak iddia etme hakkını bulacaktır. Ve Irak parçalandığı takdirde bana göre Türkiye hukuken bu bölgelerin sahibidir.
Reklam
Fransa’nın Cezayir meselesinde konuyu tarihçilere bırakma teklifine, özellikle Sarkozy’nin ‘babasının yaptıklarından kendisinin sorumlu tutulamayacağını’ savunmasına karşılık, Ermeni konusunda yine aynı zatın, tarihçilerin araştırma yapmasını ağzına bile almamasını izah etmek mümkün değildir.
Amerika’nın keşfi ile başlayan büyük sömürgeleştirme ve bu arada Afrika zencilerinin ticareti ön plana çıkmıştır. Ve sömürge olarak elinde bulundurduğu topraklarda yaşayan insanları boğaz tokluğuna çalıştırıp büyük sermayeler elde etmeyi başarmışlardır. Aslında bugünkü zenginliklerini bu sömürü düzenlerine borçludurlar. Teknolojik gelişmelerini ve
Osmanlı nüfus sayımı defterlerinden 1,3 Milyon Ermeni’nin yaşadığı ortaya çıkıyor savaş öncesi Osmanlı topraklarında. Değişik kaynaklara göre bu rakam farklılık gösteriyor. O dönem basılan Britanica’da, patrikhane kaynaklarında ve birkaç başka kaynakta bu rakam 1 Milyon 570 Bin ile 1 Milyon 900 Bin arasında değişiyor. Ortalamayı alsak 1 Milyon 600
Adana Kozan’da fırınlarda yakılan insanlar var. Ayrıca Doğu illerimizde yaptığımız toplu mezar kazılarında daha kundağında bebeklerin annelerinin kucağında katledildiğini görüyoruz. Bu tür katliamlar görüntülü olarak kamuoyuna açıklansa gerçekten büyük bir infiale neden olur.
Reklam
123 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.